MHP MHP OLALI BÖYLE HAKARETGÖRMEMİŞTİR

Cayci

Informations

• Publié par: TUCORA
• Publié le: 06 mars 2016
• Nombre de lectures: 5
• Langue: Turkish
• Poids de l'ouvrage: 6 Mo

Extrait

MHP MHP OLALI BÖYLE
HAKARETGÖRMEMİŞTİR
¤
AKP’liler kendilerine sürekli destek olan Devlet
Bahçeli’nin MHP’nin başından ayrılmasını istemiyorlar !Sözcü Gazetesi, 06.03.2016
Devlet Bahçeli Erdoğan’ı ‘başkan’ yapacak
Devlet Bahçeli'nin 'yeni anayasa' ve 'referandum' konusundaki açıklamaları
siyasi kulislere bomba gibi düştü.
Her şeye “Hayır” diyerek Türkiye’yi 1 Kasım seçimine götüren ve AKP’nin yeniden tek
başına iktidarını sağlayan MHP, şimdi de Erdoğan’ı Başkan yapmak için kolları
sıvadı.
Emin ÖZGÖNÜL / ANKARA
MHP lideri Bahçeli’nin dün Ankara’da partisinin “Siyaset ve Liderlik Okulu” açılışında
yaptığı açıklamalar, siyasi kulislere bomba gibi düştü. Bahçeli, dağılan Anayasa
mutabakat komisyonuna CHP’nin davet edilmesini istedi ve “Gelen olursa masada
otururlar, gelmezlerse iktidar artık B planını ortaya koymalı, biz masadayız” diyerek
iktidarın Anayasa değişiklik paketini TBMM’ye getirmesini ve referandum yolunu
işaret etti.
Başkanlık sistemi dahil Anayasa’da değişiklik yapabilmek için AKP’nin 14 eksiği
bulunuyor. 317 vekile sahip AKP’nin,TBMM Başkanı oy kullanamadığı için 316 oyu
var. 14 vekil daha bulunursa iktidar, TBMM’de 330’a ulaşıp değişiklikler için
referanduma gidebilecek.
Bahçeli son açıklamasında bu konuya da değinip, Anayasa değişikliği için AKP’nin
TBMM’deki 14 eksiğini tamamlama ve referandum konusunda da adeta ‘Yeşil ışık’
yaktı ve şöyle dedi:
“İktidar, Anayasa’da ne gibi bir değişiklik düşünüyorsa bunu ağızlarına sakız
edeceklerine, TBMM’ye getirsin. Bu ancak referandumla mümkün olabilir. Onun için
de 317 milletvekilinin 330’a tamamlanması lazım. Tamamlandığı takdirde belirledikleriveya özledikleri anayasa değişikliğini yapmak için millet huzuruna çıkmış olurlar.
Referandum olursa MHP, anayasa konusundaki hassasiyetlerini göz önünde
bulundurarak, gerekli tedbirler alınmak suretiyle, kamuoyunun aydınlatılmasında
kendi dünya görüşü ve parti ilkeleri çerçevesinde katkı sağlayacaktır. Anayasa
masasından iktidar kalksa dahi, o masada en son oturacak olanlar yine MHP’nin 3
değerli milletvekilidir.”
BAHÇELİ NELER YAPTI?
MHP bugüne kadar AKP’nin her zor zamanında imdadına yetişti. 7 Haziran 2015
seçimlerinde, 7 milyon 520 bin oy aldı ve yüzde 16.2 oy ile 80 milletvekili çıkardı.
CHP-MHP-HDP 13 yıldır ilk kez TBMM’de çoğunluğu yakaladı.
Ancak Bahçeli koalisyona yanaşmadı. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Başbakan sen ol”
teklifini de reddetti. Tüm koalisyon formüllerine kapıyı kapattı. CHP adayı Deniz
Baykal’a destek vermeyip, TBMM Başkanlığı koltuğuna da, AKP’li İsmet Yılmaz’ın
seçilmesini sağladı. RTÜK Başkanlığı seçiminde de AKP adayına destek verdi. MHP,
2007 yılında da 367 tartışmaları sırasında Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı
seçilmesini sağlamıştı.
VEKİLİNİN YARISINI KAYBETTİ
MHP koalisyona yanaşmayınca, AKP ile CHP koalisyon masasına oturdu, nafile turlar
başladı. 45 günlük süre aşılınca, Anayasa gereği, hükümet kurulamadığı için yeni
seçim kararı alındı. 1 Kasım seçimlerine MHP’nin 7 milyon 520 bin oyu 5 milyon 694
bine düştü. 1 milyon 826 bin oy kaybetti. 7 Haziran’da yüzde 16.2 olan oy oranı, 1
Kasım’da 11.9’a, 80 olan vekil sayısı da 40’a düştü.
AKP 1 Kasım’da yeniden tek başına iktidar oldu. Ancak Anayasa’yı değiştirmek için
gerekli olan 330 sandalyeden 14 eksiği kaldı. Buna rağmen AKP, Anayasa değişikliği
ile Başkanlık sistemini yeniden ve daha güçlü biçimde gündeme getirdi. Şimdi ise, 14
eksiği tamamlama peşinde…Yeniçağ Gazetesi, 27.02.2016
Bahçeli'ye mecbur muyuz?
Ahmet GÜRSOY
[e-mail]
Meğer bizim davamızın geleceği ve varlığı Bahçeli'ye bağlıymış... O giderse dava bitiyor, o
varsa ve sürekli partinin iktidarındaysa davamız yaşıyor...
Davamız kişiye bağlıymış...
Siz de sanıyordunuz ki dava kişilere değil, kişiler davaya bağlıdır.
Önemli olan kurum ve o kurumun devamı ve sürekli yaşatılmasıdır. MHP siyasal kurum olarak
kendisini yönetenlerden daha önemlidir.
Öyle sanıyordunuz değil mi?
Hep beraber yanılmışız.
Meğer liderliği kim ele geçirirse asıl önemli olan o imiş.
Parti onun yanında önemsiz kalırmış...
Galiba bu durum Türklerin toplulukçu kültüre sahip olmasından kaynaklanıyor...
Lider ilişkili bir sistemin dışında kurum eksenli bir sistemi içine sindiremiyor... Yöneticiler
de başarıları kendilerine, başarısızlıklarını başkalarına fatura ederek, sürekli yerini korumaya
çalışıyor...
Bu sebeple sözde herkes demokrat ve demokrasiden yana ama pratikte kimse oralı değil...
MHP yönetimi her hafta iktidara laf yetiştirip akıl veriyor... Yol yordam öneriyor. Muhalefettir
hakkıdır. Lakin sıra kendine gelince tam tersini yapıyor. Böylece önerdikleri yolun önemi kalmıyor.
İşte asıl mesele bu.
Önemli olan önermek kadar, uygulamak değil midir?
MHP yönetimi, iktidara hukuku hatırlatırken kendisi neden hukuku hatırlamıyor.
Bahçeli'yi seçen seçmen iradesi (delege), seçim istedikçe, onlar örgütleri kapatıyor. Yarın
bir gün mahkeme karar verip de parti içi muhalefet bundan yararlanacak olursa kim bilir hangi
taktikleri uygulayarak yine kazanımları yokuşa sürmek isteyecekler...
Anlamıyorum...
Yemin ederim bu aklı anlamıyorum.
Arkadaş, parti yönetimleri seçimle gelip seçimle gitmez mi?
Parti yönetimleri, yaptıklarından üyelerine hesap vermez mi?
Parti yönetimleri, karar alma süreçlerinde meseleleri tartışmaz mı?
Parti yönetimleri, halka güven vermez mi?Parti yönetimleri, halkın gözü önünde kendi üyelerinin haklarını gasp ederek, yetkilerini öfkeyle
silip attıklarında, kötü örnek olduklarında, bunun bizzat partiye zarar vereceğinin hesabını
yapmaz mı?
Bakın şimdi haklı olarak kimi yazarlar soruyor, "Bunlar iktidara gelse kim bilir bize nasıl
davranırlar" diye...
Kendi partisinde demokrasiden eser olmayanların, il ilçe teşkilatlarını yargısız, sorgusuz ve sırf
bize muhalif oldu diye bir gecede kapatanların toplumda yarattığı korkuya ne demeli?
İnsanlar haklı.
Haklı olarak da soruyor: Kendi arkadaşına tahammül edemeyen bir parti, iktidar olduğunda
bize nasıl tahammül edecek?
Kendi kardeşini düşman ilan eden bir zihniyet, kafası bozulduğunda bize neler yapmaz?
Kendi taraftarlarını orakla biçer gibi bir günde silip süpüren insanlar, iktidar olduklarında bize acır
mı?
Size bir şey söyleyeyim mi?
MHP yönetimi, bu davranışlarıyla kendini hem güvenilmez ilan etmiş, hem de toplumsal
travma oluşturarak, örgütsel patoloji yaratmıştır...
Aklı başında olan eski ülkücülerin, tabir yerinde ise ağır topların, kurumsal kişilik ile parti
yönetimini birbirinden ayırt edecek ülkücü akil adamların MHP yönetimine karşı baskıyı
art&