Es ist kein Zufall, dass die These von der Überwindung der Dichotomien“von Kultur und Politik,
5 pages
Turkish

Es ist kein Zufall, dass die These von der Überwindung der Dichotomien“von Kultur und Politik,

-

Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres
5 pages
Turkish
Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres

Description

Hito Steyerl Protestonun Eklemlenmesi [09_2002] Her eklemlenme, çok sayıda ö ğenin - sesler, görüntüler, renkler, ihtiraslar ya da dogmalar - belirli bir zaman dilimi içerisinde ve uzamda belirli bir geni şlikte montajını ifade eder. Eklemlenmi ş anların anlamı buna ba ğlıdır. Bu anlar, sadece bu eklemlenme içinde ve konumlarına ba ğlı olarak anlamlıdır. Peki protesto nasıl eklemlenir? Neyi eklemler ve neye eklemlenir? Protestonun eklemlenmesinin iki seviyesi vardır: bir yandan, protesto için bir dilin bulunmasına, yani siyasi protestonun seslendirilmesine, söze dökülmesine ya da görselle ştirilmesine i şaret eder. Fakat di ğer yandan, bu kavram kombinasyonu, protesto hareketlerinin yapısını ya da iç organizasyonunu belirler. Ba şka bir deyi şle, farklı ö ğeler, iki de ği şik şekilde birbirine ba ğlanmaktadır: ilki semboller seviyesinde, di ğeri ise siyasi güçler seviyesinde gerçekle şmektedir. Farklı ö ğelerin arzu edilmesi ve reddedilmesi, çekilmesi ve itilmesi, çatı şması ve yakınsaması, her iki seviyede de gözler önüne serilir. Protestoyla ili şki içerisinde, eklemlenme sorunu, sadece protestonun ifadesinin organizasyonu için de ğil, organizasyonunun ifadesi için de geçerlidir. Do ğal olarak, protesto hareketleri pek çok seviyede eklemlenirler: programları, talepleri, kendilerine kar şı olan yükümlülükleri, manifestoları ve eylemleri seviyesinde. Bu aynı zamanda, konulara, önceliklere ve kör noktalara ba ğlı olarak dahil etmeler ve hariç ...

Informations

Publié par
Nombre de lectures 28
Langue Turkish

Extrait

Hito Steyerl Protestonun Eklemlenmesi [09_2002] Her eklemlenme, çok sayõda öğenin - sesler, görüntüler, renkler, ihtiraslar ya da dogmalar - belirli bir zaman dilimi içerisinde ve uzamda belirli bir genişlikte montajõnõifade eder. Eklemlenmişanlarõn anlamõbuna bağlõdõr. Bu anlar, sadece bu eklemlenme içinde ve konumlarõna bağlõolarak anlamlõdõr. Peki protesto nasõl eklemlenir? Neyi eklemler ve neye eklemlenir? Protestonun eklemlenmesinin iki seviyesi vardõr: bir yandan, protesto için bir dilin bulunmasõna, yani siyasi protestonun seslendirilmesine, söze dökülmesine ya da görselleştirilmesine işaret eder. Fakat diğer yandan, bu kavram kombinasyonu, protesto hareketlerinin yapõsõnõya da iç organizasyonunu belirler. Başka bir deyişle, farklõöğeler, iki değişikşekilde birbirine bağlanmaktadõr: ilki semboller seviyesinde, diğeri ise siyasi güçler seviyesinde gerçekleşmektedir. Farklõöğelerin arzu edilmesi ve reddedilmesi, çekilmesi ve itilmesi, çatõşmasõve yakõnsamasõ, her iki seviyede de gözler önüne serilir. Protestoyla ilişki içerisinde, eklemlenme sorunu, sadece protestonun ifadesinin organizasyonu için değil, organizasyonunun ifadesi için de geçerlidir. Doğal olarak, protesto hareketleri pek çok seviyede eklemlenirler: programlarõ, talepleri, kendilerine karşõolan yükümlülükleri, manifestolarõve eylemleri seviyesinde. Bu aynõzamanda, konulara, önceliklere ve kör noktalara bağlõolarak dahil etmeler ve hariç tutmalarşeklinde montajõyineda içerir. Buna ek olarak, de, protesto hareketleri, farklõçõkar gruplarõnõn, sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin, derneklerin, kişilerin ya da gruplarõn birbirinebağlanmasõya da birleşmesi olarak da eklemlenmektedir.İttifaklar, koalisyonlar, fraksiyonlar, düşmanlõk hatta kayõtsõzlõk bile bu yapõiçerisinde eklemlenmektedir. Siyasi düzlemde de, kendini tekrar tekrar yeniden keşfeden siyasinin grameri içerisinde organize olmuş, bir çeşit montaj, çõkar kombinasyonlarõyer almaktadõr. Bu seviyede, eklemlenme, protesto hareketlerinin iç organizasyonunun biçimini belirler. Bu montaj hangi kurallara göre organize olmaktadõr? Bu montajõkim kimle, kimin vasõtasõyla ve hangi yoldan organize etmektedir? Ve bu küreselleşme için - kritik eklemlenmeler - hem kendi ifadesinin organizasyonu, hem de kendi organizasyonunun ifadesi seviyesinde ne anlama gelmektedir? Küresel birleşmeler nasõl temsil edilmekte-dir? Farklõprotesto hareketleri birbirleri arasõnda nasõl arabuluculuk etmektedirler? Birbirleri ardõsõra mõkonumlanmaktadõrlar, yani basitçe birbirlerine eklenmekte midirler, ya da birbirleriyle başka birşekilde mi ilişki içindedirler? Bir protesto hareketinin görüntüsü nedir? Bu görüntü, tekil gruplarõn sözcülerinin birbirine eklenmesinden oluşan bir toplam mõdõr? Bu, karşõkarşõya gelmelerin ve yürüyüşlerin resimleri midir? Yeni betimleme biçimleri midir? Bir protesto hareketinin formlarõnõn yansõmasõmõdõr? Ya da siyasi bağlantõlarõn tekil unsurlarõarasõnda yeni ilişkilerin icat edilmesi midir? Aklõmda eklemlenme ile ilgili bu şüncelerle, ismi montaj ya da film kurgusu teorisi olan çok özel bir teori sahasõna gönderme yapõyo-rum. Bunun bir sebebi de sanat ve siyaseti birlikte düşünmenin genelde siyasi teori alanõiçinde ele alõnmasõ, ve sanatõn çoğunlukla siyasetin süsü olarak ortaya çõkmasõdõr. Herşeye rağmen, eğer biz ismi montaj teorisi olan bir sanatsal üretim formu hakkõndaki düşüncemizi zõt birşekilde siyasal alan ile ilişkilendirirsek ne olur? Başka bir deyişle, siyasi alan nasõl kurgulanmaktadõr ve bu formdaki bir eklem-lenmeden nasõl bir siyasi anlam çõkarõlabilir? Üretim Zincirleri Bu konularõ, iki filmden aldõğõm parçalar temelinde tartõşmak ve eklemlenmelerinin biçimine dayalõolan õk ve kapalõsiyasi fikriyatlarõnõele almak istiyorum. Filmler oldukça spesifik bir perspektiften karşõlaştõ-rõlacak: her ikisi de kendi eklemlenmelerinin koşullarõnõn ele alõndõğõbirer sekans içeriyor. Bu sekanslarõn her ikisi de, filmlerin yapõldõğõüretim zincirlerini ve üretim yöntemlerini sunuyor. Ve siyasi anlam üretme,
http://www.republicart.net
1
siyasi mücadele bağlarõnõ/zincirleri yaratma ve estetik formlarõn ve siyasi taleplerin montajlanmasõnda kullandõklarõyollarõn kendine dönüşlü bir tartõşmasõtemelinde, montaj biçimlerinin siyasi etkilerini õklamayõistiyorum. İlk bölüm Deep Dish Televizyonu tarafõndan yayõnlanan ve Seattle’daki Independent Media Center (Bağõmsõz Medya Merkezi) tarafõndan 1999 tarihinde üretilenShowdown in Seattle (Seattle’da galebe çalmak)isimli filmden.İkinci bölüm iseIci et Ailleurs(Burada ve Başka yerde) ismini taşõyan 1974 tarihli Godard/Miéville yapõmõbir filmden. Filmlerin her ikisi de siyasi eklemlenmenin uluslar üstü ve uluslararasõkoşullarõnõele almaktadõr:Showdown in SeattleSeattle’da gerçekleşen WTO (Dünya Ticaret Örgütü) görüşmelerine karşõdüzenlenen protestolarõve bu protestolarõn farklõçõkarlarõn heterojen kombinasyonla-rõolarak içsel eklemlenmesini belgelemektedir. Diğer yandan,Ici et Ailleurs’un temasõ, Fransõz dayanõş-masõnõn özellikle 1970’lerde Filistin’le olan salõnõmõve genel olarak özgürleşmenin duruşlarõ, sahneye konuşlarõnõve farklõbağlantõlarõnõn radikal bir eleştirisidir. Bu iki film, ilki karşõ-enformasyonun kaydedil-mesi anlamõnda işlev gören hõzlõbirşekilde üretilmişbir kamu belgeseliolduğu için pek de karşõlaştõrõlabi-lir değildir. Diğer yandan,Ici Et Ailleursşünmenin uzun ve hatta can sõkõcõsürecine ayna tutmaktadõr. Bu filmde bilgiden ziyade bilginin organize edilişi ve sahneye konuluşunun bir analizi yapõlmaktadõr.İki filmin birbiriyle karşõlaştõrõlmasõfilmlerin kendileri hakkõnda söylenen sözler olarak okunmak için yapõlma-mõştõr, fakat bunun yerine sadece bir özel boyutu, yani belirli eklemlenme biçiminin iç-düşünümünü aydõnlatmaktadõr. Showdown in Seattle Showdown in Seattle1999 senesinde Seattle’da WTO toplantõsõsebebiyle meydana gelen protestolarõanlatan coşkulu bir belgesel. Protesto günleri ve olaylarõzaman dizimsel birşekilde kurgulanmõş. Ayrõca, sokaklardaki gelişmeler WTO’nun işleri hakkõnda verilen arka plan bilgisi ile desteklenmiş. Sendikalar, ama özellikle yerli gruplar ve çiftçi örgütlerine ait çok sayõda konuşmacõsayõsõz bildiriler sunmuşlar. Yarõmşar saatlik beşayrõbölümden oluşan film oldukça heyecanlandõrõcõve geleneksel röportaj biçimini koruyan bir belgesel. Bunun yanõnda, zaman dizimsel sekanslar ve birbirinin aynõmekanlar tarafõndan örgütlenmişWalterBenjamin’in kavramlarõyla homojen ve boşolarak tanõmlanabilecek filmsel mekan-zaman nosyonu da yer almakta. İki buçuk saatlik filmin sonlarõna doğru, izleyicinin Seattle’da kurulan stüdyoda filmin üretim alanõiçinde tura çõkarõldõğõbir bölüm bulunuyor. Bu bölümde görülenşey oldukça etkileyici. Tüm film protesto gösterileri esnasõnda çekilmişve kurgulanmõş. Her akşamüstü yarõm saatlik bir program yayõnlanmõş. Bu hatõrõsayõlõr lojistik bir çaba gerektiriyor, ve Indymedia ofisinin iç organizasyonu ticari bir TV yayõncõsõn-dan bu bağlamda farklõgörünmüyor. Sayõsõz video kameradan görüntülerin nasõl stüdyoya geldiğini, nasõl izlendiklerini, kullanõlabilir bölümlerin nasõl alõndõğõnõ, başka bir çekimle nasõl kurgulandõklarõnõvb. görüyoruz. Halka sunumu gerçekleştiren faks, telefon, internet, uydu vb değişik medya araçlarõda sõralanmõş. Bilgiyi, başka bir deyişle görüntüleri ve sesi organize etme işinin nasõl yerine getirildiğini görüyoruz: bir video masasõ, üretim planlarõvb bulunuyor. Bize sunulanşey bilginin, ya da üreticilerin ağzõndan tam olarak tanõmlandõğõşekliyle, tek taraflõlõğõsebebiyle eleştirilen tek sesli Medyadan alõnan bilgiye uzaklõğõyla negatif birşekilde tanõmlanan karşõ-enformasyonun üretim zincirinin bir portresi. Bunun içerdiği de, öyleyse, bütün hiyerarşileriyle birlikte bilginin ve temsilin geleneksel üretiminin bir kopyasõnõn aynadaki görüntüsüdür, yani sadece farklõbir amaç için büyük medyanõn üretim tarzõnõn sadõk bir yeniden üretimidir. Bu farklõamaç pek çok metaforla tanõmlanmaktadõr:haberi seyirciye ulaştõrmak, mesajõseyirciye ulaştõrmak, gerçeği ortaya çõkarmak, görüntüleri yayõnlamak. Yayõlacak olanşey gerçek olarak tanõmlanan karşõ-enformasyondur. Burada çağrõlan nihai örnekHalkõn sesidir, ve bu ses duyulacaktõr. Bu ses, farklõlõklarõn, farklõgruplarõn birliği olarak algõlanmaktadõr, ve homojenliği hiçbir zaman sorgulanmayan filmsel bir uzam-zamanõn rezonansõyla çõnlamaktadõr.
http://www.republicart.net
2
Yine de kendimize sadece insanlarõn sesinin nasõl eklemlendiğini ve organize olduğunu değil, bu sesin kendisinin ne olduğunu da sormalõyõz.Showdown in Seattle’da bu ifade herhangi bir sorunsallaştõrma olmadan kullanõlmõştõr: yani protesto gruplarõndan, sivil toplum örgütlerinden, birliklerden gelen tekil seslerin birbirlerine eklemlenmesi olarak. Talepleri ve konumlarõfilmin genişparçalarõboyunca konuşan insanlarõn yakõn çekimleri olarak eklemlenmiştir. Çekimlerin biçimleri birbirinin aynõolduğundan, konumlar standardize edilmişve bu yüzden karşõlaştõrõlabilir hale getirilmiştir. Biçimin standardize edilmişgeleneksel dilinin seviyesinde, farklõifadeler, bir biçimsel eşitlikler zincirine dönüştürülmüştür. Bu zincir, siyasi talepleri, üretimin medya zincirinde yer alan geleneksel montaj zincirinde görüntülerin ve seslerin birlikte dizilişiyle aynõşekilde yan yana getirmektedir. Bu yolla, biçim eleştirilen tekel medyasõnõn kullandõğõbiçim diliyle tamamen benzer olmaktadõr, sadece beraber alõndõğõnda halkõn sesi olarak sonuçlanan bir ses derlemesi olan içerik farklõdõr. Bütün bu eklemlenmeler birbirine eklendiğinde toplamda ortaya çõkanşey - çevrecilere ve sendikalara, farklõazõnlõklara, feminist gruplara vb. ait değişik siyasi taleplerin zaman zaman radikal bir biçimde birbiriyle çeliştiği, ve bu talepler arasõnda nasõl arabuluculuk yapõlacağõnõn hiçbirşekilde net olmadõğõgerçeğine bakmaksõzõn - insanlarõn sesidir. Bu kayõp arabulucu-ğun yerini alanşey sadece - çekimlerin, ifadelerin ve pozisyonlarõn- filmselve siyasi bir eklenmesi, ve sorgulanmaksõzõn rakibinin örgütleme ilkelerini devralan estetik bir bağlanmadõr. Halbuki, ikinci filmde, insanlarõn sesi kavramõnõn kendisi ile birlikte, beraberce “insanlarõn sesi” olarak sonuçlanan bu taleplerin basit birşekilde birbirine eklenmesi yöntemişiddetli birşekilde eleştirilmektedir. Ici et Ailleurs Ici et Ailleurs’un yönetmenleri daha doğrusu kurgucularõ, Godard ve Miéville, popülerin terimlerine göre radikal birşekilde eleştirel bir pozisyon almõşlardõr. Film, kendi ürettikleri bir film parçasõnõn öz eleştirisin-den oluşmaktadõr. Dziga Vertov kolektifi (Godard/Morin) 1970 senesinde FKO (Filistin KurtuluşOrdusu) üzerine görevlendirilmişbir film çekmiştir. Halkõn savaşõhakkõnda bağõra çağõra konuşan bu kahraman-laştõrõcõpropaganda filminin adõJusqu’a La Victoire(Zafere Kadar) idi ve hiçbir zaman tamamlanamadõ. Zafere kadar olan aşamalara silahlõmücadele, siyasi çalõşma, halkõn iradesi, uzayan savaşgibi başlõklar veren bu film değişik bölümlerden oluşuyordu. Daha sonra görüldüğü gibi her görüntünün emperyalizm karşõtõbir fanteziye zorlandõğõbiçimsel olarak neredeyse anlamsõz bir eşitlikler zinciri içinde, muhabere eğitimlerini, tatbikat ve ateşetme çalõşmalarõnõve FKO ajistasyon sahnelerini gösteriyordu. Dört yõl sonra, Godard ve Miéville materyali bir kez daha çok daha yakõndan gözden geçirirler. FKO taraftarlarõnõn bildiri parçalarõnõn hiçbir zaman çevrilmemişya da başlangõç olarak sanki sahnelenmişolduğunun farkõna varõrlar. Godard ve Miéville sahnelemeler ve pek çoğu kendi kurgulamalarõyla, görüntülerin ve sesin organize oluşşekillerinde yer alan materyalin ortaya koyduğu arsõz yalanlar üzerine düşünürler.Şu soruyu sorarlar: “halkõn sesi”nin yakaran formülü, burada çelişkileri ortadan kaldõrmak için popülist bir gürültü olarak nasõl işlev görmektedir? Enternasyonalin tereyağõn ekmeğin üzerine sürülüşü gibi her görüntüde kurgulanmasõne anlama gelmektedir? “Halkõn sesi” bahanesiyle hangi siyasi ve estetik nosyonlar birbirine eklenmiştir? Bu denklem neden işe yaramamõştõr? Genel olarak, Godard ve Miévilleşu sonuca varõrlar: bir görüntüyü diğeriyle kurgulamaya yarayan bu eklemeyi “ve” montajõ, masum bir yöntem olmadõğõgibi kesinlikle sorunsuz da değildir. Bugün filmşok edici bir biçimde günceldir, fakat bunun sebebi Orta Doğu sorununa bir konum önermesi değildir. Tam tersine, mesele, kavramlarõn ve modellerin sorunsallaştõrõlma yöntemidir, ki bu yöntem çatõşmalarõve birlikteliği ihanet ve bağlõlõk arasõndaki ikili zõtlõklar olarak özetlemekte ve filmi çok güncel hale getirecek biçimde, sorunsuz eklemeler ve sahte nedenselliklere indirmektedir. Ekleme modelinin yanlõşolmasõnõn sebebi nedir? Ya da eğer eklemeli “ve” bir eklemeyi temsil etmiyorsa, bunun yerine bir çõkarmayõ, bölmeyi ya da hiç var olmayan bir ilişkiyi mi temel almaktadõr? Ya bu “burada ve başka yerde”, bu Fransa ve Filistin’de yer alan “ve” bir eklemeyi değil de, çõkarmayõtemsil ediyorsa? Ya iki siyasi hareket sadece birleşmemekle kalmayõp, aslõnda birbirlerini engellemiyor, birbirleriyle çelişmiyor ya da hatta birbirlerini dõşlamõyorlarsa bile? Ya bu “ve” yerine “veya” ya da “çünkü” ya da “yerine” olmalõysa? Peki bundan sonra “halkõn iradesi” gibi boşbir deyişne anlama gelecektir?
http://www.republicart.net
3
Konuyu siyasi seviyeye aktarõrsak, sorularşuşekilde olacaktõr: Farklõpozisyonlar arasõnda siyasi bir karşõlaştõrmayõnasõl yapabiliriz ya da eşitlikleri hatta ittifaklarõnasõl kurabiliriz? Karşõlaştõrõlabilir olan nedir? Birbirine eklenen, birlikte kurgulanan nedir, ve hangi farklõlõklar ve zõtlõklar bir eşitlikler zinciri oluşturma pahasõna düzleştirilmiştir? Ya siyasi montajõn “ve”si özellikle popülist bir hareketlilik pahasõna işlevselleştirildiyse? Eğer milliyetçiler, muhafazakarlar, Semitizm karşõtlarõ, komplo teorisyenleri, Naziler, dini gruplar ve gericiler hiçbir sorun olmaksõzõn globalleşme karşõtõgösterilerde eşitlikler zincirinde yan yana diziliyorlarsa, bu soru bugün protestonun eklemlenmesi için ne anlama gelmektedir? Bu basit bir sorunsuz ekleme ilkesi durumu mudur? Yeterli sayõda farklõçõkar yan yana eklendiğinde belli bir noktada toplamõn halkõoluşturacağõnõfarz eden kör bir “ve” mi söz konusudur? Godard ve Miéville eleştirilerini sadece siyasi eklemleme ile başka bir deyişle, iç organizasyonun ifade edilişbiçimiyle ilişkilendirmediler, fakat bu ifade edilişbiçiminin organizasyonu ile de ilişki kurdular. Bu iki husus birbiriyle çok yakõndan ilintilidir. Bu sorunlu konunun temel bileşenleri, seslerin ve görüntülerin nasõl organize edildigi, kurgulandõğõve düzenlendiğidir. Kitle kültürü ilkelerine göre organize olmuşFordist bir eklemlenme körlemesine ustalarõnõn kalõplarõnõonlarõn iddialarõna göre yeniden üretecektir, yani durdurulmasõve sorunsallaştõrõlmasõgerekmektedir. Bu aynõzamanda Godard ve Miéville’nin görüntü ve sesin üretim zinciriyle neden ilgilendiklerinin de altõnda yatan sebeptir, fakat Indymedia’yla karşõlaştõrõldõ-ğõnda, tamamen farklõbir sahneyi seçmişlerdir - resimler taşõyan, bir kamerayõsanki taşõyõcõbir bant üzerindeymişçesine elden ele geçiren ve aynõanda birbirlerini yana iten bir insan kalabalõğõnõgöstermiş-lerdir. “Savaş” resimleri taşõyan bir dizi insan, montaj zinciri mantõğõve kamera mekaniğini takiben bir makine ile birbirine bağlanmõştõr. Burada Godard/Miéville film görüntülerinin zamansal düzenlemesini mekansal bir düzenlemeye çevirmiştir. Burada aşikar hale gelenşey, birbiri ardõna gelmeyen fakat aynõzamanda gösterilen görüntü zincirleridir. Görüntüleri birbiri ardõna yerleştirmişler ve çerçevelemeyi dikkat odağõna kaydõrmõşlardõr. Açõğa çõkarõlanşey birbirine bağlanmalarõnõn ilkesidir. Montajda sõk sõk görün-meyen bir ekleme olarak görünenşey buşekilde sorunsallaştõrõlmõştõr ve makine üretimi mantõğõyla ilişki içinde kurulmuştur. Bu sekansdaki görüntülerin ve seslerin üretim zinciri üzerine düşünme filmdeki temsil koşullarõnõn hepsi üzerine düşünmeyi olasõkõlmaktadõr. Montaj dizilimi başlangõçtan organize olan endüstriyel bir görüntü ve ses sistemi ile sonuçlanmaktadõr - tõpkõShowdown in Seattle’daki üretim sekansõnõn ilkesinin geleneksel üretimşemalarõnõyeniden üretmesi gibi Buna tezat birşekilde, Godard/Miévilleşöyle sormaktadõr: görüntüler zincire nasõl tutunmaktadõr, nasõl birlikte bir zincir oluşturmaktadõrlar, eklemlenmelerini organize edenşey nedir ve bu yolla ne tür siyasi anlamlar üretilmektedir? Burada görüntülerin ilişkisel bir biçimde organize edildiği deneysel bir dizilim durumu görmekteyiz. Nazi Almanyasõ, Filistin, Latin Amerika, Vietnam ve diğer yerlerden alõnan ses ve görüntüler birbiriyle karõştõrõlmõş- ve bunlara bir dizi halkşarkõsõya da sağve sol kanattan insanlara seslenenşarkõlar eklenmiştir.İlk başta, bu kadarõõktõr, bu görüntülerin dizilim yoluyla anlamlarõnõdoğal olarak kazandõklarõizlenimiyle sonuçlanmaktadõr. Fakat ikinci olarak, ve bu çok daha önemlidir, imkansõz dizilimlerin meydana geldiğini görüyoruz: toplama kampõndan görüntüler ve Vanceremosşarkõlarõ, Hitler’in sesi ve My Lai’nin bir resmi, Hitler’in sesi ve Golda Meir’in bir resmi, My Lai ve Lenin. Farklõeklemlenmelerde duyduğumuz ve deneyin kendisinin meydana geldiği bu halkõn sesinin temelinin, aslõnda eşitlikler yaratmak için bir temel olmadõğõ, fakat bunun yerine üstüne örtmeye çabaladõğõradikal siyasi çelişkileri bir araya getiren bir temel olduğu açõkça ortaya çõkmaktadõr. Aslõnda - Adorno’nun diyebileceği gibi - özdeşlik ilişkisinin sessiz baskõsõiçinde keskin farklõlõklar yaratmaktadõr. Denklikler yerine zõtlõklarõ, ve hatta katõksõz dehşetlikteki zõtlõklarõn ötesinde siyasi ihtirasõn sorunsuz bir eklemesi haricinde herşeyi etkilemektedir. Denkliklerin bu popülist zincirinin temel olarak bu noktada gösterdiğişey etrafõnda yapõlandõğõboşluk olduğu için, boşbir dahil edici VE bütün siyasi kriterlerin sahasõnõn dõşõnda eklemeye ve daha fazla eklemeye körlemesine devam etmektedir. Özet olarak halkõn sesinin ilkesi bu iki filmde tamamen farklõişlemektedir. Bu Seattle’daki organize edici ilke yani bakõşõoluşturan ilke olmasõna rağmen, kendini hiçbir zaman sorunsallaştõrmamõştõr. Halkõn sesi bu noktada kör bir nokta, Lacan’a göre görünür olanõn tüm alanõnõoluşturan fakat kendisi sadece bir çeşit perde olarak görünür hale gelen bir boşluk gibi işlev görmektedir. Eşitlikler zincirini herhangi bir boşluğa izin vermeksizin organize etmekte ve siyasi amacõnõn sorgulanmayan bir dahil etme nosyonundan öteye gitmediğini saklamaktadõr. Halkõn sesi bu yüzden eşzamanlõolarak hem bir dizilimin hem de bir bastõrma-
http://www.republicart.net
4
nõn organize edici ilkesidir. Fakat acaba neyi bastõrmaktadõr? Son raddede, içi boşhalkõn sesi geleneğinin sadece bir boşluğun, özel olarak insanlarõçağõrarak meşrulaştõrõlmasõbeklenen siyasi önlemler ve hedefler sorununun yarattõğõboşluğun üstünü örttüğünü söyleyebiliriz. Peki bir “ve” modeline dayalõolan bir protesto hareketinin eklemlenmesi için olasõlõklar nelerdir - sanki her ne olursa olsun dahil etme onun ana hedefiymişgibi? Siyasi dizilim ne ile ilişki içerisinde organize olmaktadõr? Aslõna bakarsanõz neden böyle olmaktadõr? Pek popüler olmayabilecek olsalar da, hangi hedefler ve kriterler formüle edilmelidir? Görüntüleri ve sesleri kullanan ideolojinin eklemlenmesinin çok daha radikal bir eleştirisinin yapõlmõşolmasõgerekmemekte midir? Geleneksel bir biçim, eleştirilmesi gereken olan koşullara tutunan bir taklitçi, keyfi ihtiraslarõn eklenmesi gücüne sahip olan kör inancõn popülist bir biçimi anlamõna gelmemekte midir?İşte bu yüzden bazen her ne olursa olsun herkesin herkesle bağõnõkurmaktansa zincirleri kõrmak daha iyi birşey değil midir? Ekleme ya da beyan etme Peki bir hareketi muhalefet haline getiren nedir? Tamamiyle faşist değillerse bile ya da en azõndan bu tür unsurlarõkolaylõkla dahil edebiliyorsa gerici olarak nitelendirmesi gereken ve kendilerini protesto hareketi olarak çağõran pek çok hareket yer almaktadõr. Buna dahil olan hareketler, mevcut koşullarõn soluk kesici ihlalle radikalleştirildiği, parçalara bölünmüşkimliklerin kemik parçalarõgibi yol boyunca saçõldõğõhareketlerdir. Hareketin enerjisi bir unsurdan diğerine, homojen boşzamanõkalabalõk içinde hareket eden bir dalga gibi akõtarak pürüzsüz birşekilde kaydõrõr. Görüntüler, sesler ve konumlar, kör dahil etmenin hareketinde herhangi bir düşünce yer almaksõzõn birbirine bağlanõr. Kocaman bir dinamik bu figürlerde, sadece herşeyi olduğu gibi bõrakmak üzere gözler önüne serilir. Peki siyasi montajõn hangi hareketi, statükoyu yeniden üretmek pahasõna unsurlarõn sadece eklenmesinin yerine muhalif bir eklemlenme ile sonuçlanmaktadõr? Ya da soruyu başka birşekilde ifade edersek: Bu görüntüler/unsurlar arasõnda, bu ikisinden birinden ve ikisinin dõşõnda başka birşeyle sonuçlanacak, bir uzlaşmayõtemsil etmeyecek, fakat başka bir duruma ait olacak -kabacakaranlõkta bir kõvõlcõm yaratmak için iki sõradan taşõbirbirine inatçõbirşekilde vuran birinin yaptõğõgibi - nasõl bir montaj hayal edilebilir? Siyasi olanõn kõvõlcõmõ olarakda adlandõrõlabilecek olan bu kõvõlcõmõn yaratõlõp yaratõlamayacağõ bu eklemlenmenin bir sorunudur.
http://www.republicart.net
5
  • Univers Univers
  • Ebooks Ebooks
  • Livres audio Livres audio
  • Presse Presse
  • Podcasts Podcasts
  • BD BD
  • Documents Documents