Üzeyir Lokman ÇAYCI : YİĞİT MEHMET
2 pages
Turkish

Üzeyir Lokman ÇAYCI : YİĞİT MEHMET

-

Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres
2 pages
Turkish
Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres

Description

YİĞİT MEHMET Üzeyir Lokman ÇAYCI Kısa boylu, yüzünde bıçak yarası bulunan bir adam, insanlara sürekli yardım eden, çocukları çok seven ve uzun boylu, yakışıklı ve namına uygun heybeti olan Yığit Mehmet’in önüne geçti : «Ağabey 12 – 13 yaşlarında lokum gibi kızlarımız var, bir saatliği 100 lira…

Informations

Publié par
Publié le 08 octobre 2017
Nombre de lectures 8
Langue Turkish

Extrait

YİĞİT MEHMET
Üzeyir Lokman ÇAYCI
Kısa boylu, yüzünde bıçak yarası bulunan bir adam, insanlara sürekli yardım eden,
çocukları çok seven ve uzun boylu, yakışıklı ve namına uygun heybeti olan Yığit
Mehmet’in önüne geçti : «Ağabey 12 – 13 yaşlarında lokum gibi kızlarımız var, bir
saatliği 100 lira… Arzu ediyorsan benimle gel!»
Yiğit Mehmet içinden «Av çoğu zaman avcının önüne düşermiş... Cahilin aklı olmaz,
cesareti olur...» diyerek onun peşıne takıldı.
Geldikleri 44 numaralı Lokum Apartmanını ve bulunduğu caddeyi çok iyi tanıyordu.
Uzun yıllar rahmetli halası bu cadde üzerinde bulunan müstakil bir evde hayatını
geçirmişti.Asansörle 4. kata çıktılar. Kendisini getiren adam 401 numaralı evin kapısının zilini
çaldı. İçeriden esmer, yüzünde birkaç ustura yarası bulunan, pala bıyıklı bir adam
onları içeriye buyur etti Yiğit mehmet’i getiren adam «git dışarıda sen müşteri ayarla»
denilerek gönderildi. Sonra kapı içeriden kilitlendi.
Salonda koltuklarda oturan birbirinden güzel ve çırılçıplak 7 kız çocuğu yüzlerindeki
korku ifadeleriyle onu izlemeye koyuldular.
Yiğit Mehmet patron görünümlü palabıyıklı adama : «Daha başka var mı?» diye
sordu.
O : Evet, üçü şu an faaliyetteler.
Yani dairede üç erkek müşteri ve 10 kız çocuğu bulunduğu anlaşılıyordu.
İçinde bulundukları daire otel binası gibi birçok odaya ayrılmış dayalı döşeli bir evdi.
Yiğit Mehmet orada bulunan kızlardan birini seçti ve 100 lirayı palabıyıklı adama
verdi.
Kendisine gösterilen odaya kızla girince Yiğit Mehmet, üzerindeki çeketi bile
çıkarmadan bir kaç dakika Telefonuyla meşgul oldu, mesaj gönderdi, mesaj okudu.
Kız çocuğu yatağa çırılçıplak uzanmıştı. O, bir kurban edasıyla, erkeklerin önüne
yatan bu küçük kızın halini zihninde resimleyerek kendi küçük kızıyla kıyasladı.
Oldukça sarsılmıştı.
15 dakika geçmişti. Dış kapının zili çaldı. Patron görünümlü adam gözleme
deliğinden baktı. Kapı önünde 13 yaşında güzel bir kız çocuğu duruyordu.
Heyecanlanarak kapıyı açtı. O an kapı kenarlarına saklanan 10 kadar polis aniden
silahlarını doğrultarak onu etkisiz hale getirdiler. Yiğit Mehmet polis arkadaşlarının
geldiğini farkedince kapıyı açtı. Gelen polisler Yığit Mehmet’e «amirim» diye hitap
ediyorlardı.
Küçük küçük kızlara tecavüz eden 3 yaşlı erkeğin ve patron kılıklı palabıyıklı adamın
elleri kelepçelendi. Her birisinin hazin hikayeleri olan korku içerisinde bulunan kız
çocuklarının da giyinmeleri istendi.
Dairenin kiliti değıştirildi. Apartmanın dış kapısı önünde çocuk düşmanı ikinci sapığın
gelmesi için gizli bir nöbet başlatıldı.
Bir müddet sonra beklenilen kişi yanındaki yetmiş yaşlarındaki adamla yakalanarak
göz altına alındılar.
Ailelerinin gazete ilanlarıyla aradıkları kayıp kızlar tedavilerinden ve ifadelerinden
sonra gözyaşları içerisinde tek tek ailelerine teslim edildiler.
Bu kız çocuklarını tuzağa düşüren sapıkların bütün bağlantıları ve bunlarla
işbirlikçiliği yapan on sapık ile bu sapıklara evini kiraya veren ev sahibi yakalandı.
Mafya çökertilmişti.
Paris, 28 Ağustos 2017

  • Univers Univers
  • Ebooks Ebooks
  • Livres audio Livres audio
  • Presse Presse
  • Podcasts Podcasts
  • BD BD
  • Documents Documents