Üzeyir Lokman ÇAYCI :  LAFTA KALANLAR
4 pages
Turkish
Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres
4 pages
Turkish
Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres

Description

¤ LAFTA KALANLAR Üzeyir Lokman ÇAYCI 28 Mart 2014 tarihli Sabah Gazetesi’nde yer alan bir haber başlığı: «Sanatçıya hak ettiği değeri vermeliyiz» idi… Haberin devamında «Dünya tiyatrolar günü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Kültür Bakanı Çelik kutlama mesajı yayımladı.

Informations

Publié par
Publié le 16 février 2020
Nombre de lectures 31
Langue Turkish

Extrait

¤
LAFTA KALANLAR
Üzeyir Lokman ÇAYCI
28 Mart 2014 tarihli Sabah Gazetesi’nde yer alan bir haber başlığı: «Sanatçıya hak ettiği değeri vermeliyiz» idi…
Haberin devamında «Dünya tiyatrolar günü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Kültür Bakanı Çelik kutlama mesajı yayımladı.» şeklinde bir açıklama vardı.
Bu haberde yer alan sanatçıya destek açıklamalarının hayata geçirilmediğini, aksine sanatçıya reva görülen baskıların ve sanatçılar arasında ayırımcılıkların zirveye çıkarıldığını gördük.
«Sevilenler, sevilmeyenler» «Yandaşlar, yandaş olmayanlar» «Bizden olanlar bizden olmayanlar» «Övülenler, mimlenenler» «Yanlarında kabul görenler, yanlarına alınmayanlar» «Korunanlar, korunmayanlar» ayırımı kesin hatlarıyla ve hiç tereddüte düşmeden, çok açık bir biçimde adeta bütün dünyaya duyuruldu.
Sistem kendi fikir ve yönetim özgürlüğüne dahi izin vermedi.
Baskı varsa üretim, huzur ve adalet yoktur!
Kendilerinden olmayanları kabullenemediler Yoğunlaşan hataları, suçları, milletten kopuklukları ve ayırımcılık yapmaları karşısında susmanın haksızlık olacağını düşünen vatanseverler baskı altına alındılar.
Eleştiriyi bir temenni, bir uyarı kabul edip kendi hatalarını giderme yerine, bu hatalarını daha da ileriye götürmek için kollarını iyice sıvadılar...
Gerçekleri yazmamaları için gazetecilerin önlerine duvarlar örüldü. Sanatçıların özgürce faaliyelerini sürdürmemeleri için çeşitli engeller konuldu... Onların önlerine duvarlar örülmesi, engeller konulması yetmedi, hedef haline getirilerek şiddetle, hakaretlerle, cezalarla başbaşa bırakıldılar...
Bütün bu olumsuzlukların inançlı görünerek yapılması da İslam dininde olmayan ve yasaklanan kuralların pervasızca uygulanması, inananların büyük bir çoğunluğunu dinden kopardı ve deizme sürükledi.
Zaten televizyonların ve gazetelerin yandaşlaştırılmaları, bunun açık bir biçimde gerçekleştirilmesi inanca da haberleşme haklarına ya da haber alma hürriyetine vurulan bir darbe idi...
Siyaseti, söz verdikleri ya da konuştukları gibi değil de işlerine geldiği gibi bilimsel ve ahlâksal olmayan usullerle yürütme dayatmaları toplumda çatışmaların ve ayrışmaların dozunu artırdı. Buna dayanan olumsuzluklar aile hayatına, okullara ve beyinlere kadar uzandı.
Sistem cehaletten besleniyor, bu sebeple şiddet önlenemiyor, ve ahlaksızlık yaygnlaştırılıyor İktidar ve yöneticileri günümüzde yaşanılanları sadece seyrediyorlar. Kurdukları sistemin dışındaymış gibi görünerek, en ufacık bir sorumluluk duymadan, varlıklarını böyle sürdüreceklerini zannediyorlar! Kendileri kaosun ve risklerin ortasında, kendi açtıkları yaraları sarmaya uğraşırlarken çember ise gittikçe daralıyor.
Çok açık hale gelen ve toplum tarafından anlaşılan yolsuzluklar, harcamalar, israflar yandaşlar arasındaki adaletsiz paylaşımlar sessizce onlara görmek istemedikleri resimleri hazırlıyor. Şimdilik aileler ve bireyler kendi çevrelerine, yakınlarına ve kendilerine zarar veriyorlar... Ama yarın bu başka şekillere dönüşebilir ve korkunç boyutlara ulaşabilir.
Kişi kendi hatalarıyla yaşar, bunların karşılıklarını alır, hangi sonuçlarla karşılaşacağını ise düşünemez!
Paris, 11 Ocak 2020
  • Univers Univers
  • Ebooks Ebooks
  • Livres audio Livres audio
  • Presse Presse
  • Podcasts Podcasts
  • BD BD
  • Documents Documents