AKP ENKAZI
17 pages
Turkish
Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres
17 pages
Turkish
Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres

Description

AKP ENKAZI AKP döneminde antidepresan ilaç kullanımı 1 yılda 26 milyon… Boşanma oranı % 37.3… 6 milyon işsiz, 17 milyonu aşkın yoksulumuz var… Ailelerin yüzde 85’i geçim sıkıntısı çekiyor. Cumhuriyet Gazetesi, 26.02.2016 Emine Erdoğan 90 yıllık Cumhuriyet'e 'enkaz' dedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye'nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı" dedi. Emine Erdoğan, Ataşehir'deki Sheraton Otel'de, Ensar Vakfı tarafından düzenlenen ‘Ensar Gönüllüleri Buluşması'nda konuştu. 'ARTIK YENİ BİR KAVŞAKTAYIZ' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, bugünlere gelinmesinde sivil toplum kuruluşlarının dayanışmasının büyük katkısı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye'nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı. Nitekim, bugün bu sorunlarla yüzleşiyoruz. Bin bir rengin iç içe geçtiği bir ebru gibi, bu topraklar üzerinde birlikte, kardeşçe yaşama ufkumuz, ne yazık ki terörün gölgesinde kalmakta. Şehitler veriyoruz. Bu vesileyle, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yavrularına, eşlerine sabırlar niyaz ediyorum. Allah memleketimizi huzur ve selamet günlerine yeniden kavuştursun. İnanıyorum ki, kavli dualarımızı fiili dualarla da desteklersek, huzura ve sükuna daha çabuk ereceğiz.

Informations

Publié par
Publié le 08 mars 2016
Nombre de lectures 23
Langue Turkish
Poids de l'ouvrage 5 Mo

Extrait

AKP ENKAZI
AKP döneminde antidepresan ilaç kullanımı 1 yılda 26 milyon… Boşanma oranı % 37.3… 6 milyon işsiz, 17 milyonu aşkın yoksulumuz var… Ailelerin yüzde 85’i geçim sıkıntısı çekiyor.
Cumhuriyet Gazetesi, 26.02.2016
Emine Erdoğan 90 yıllık Cumhuriyet'e 'enkaz' dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye'nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı" dedi.
Emine Erdoğan, Ataşehir'deki Sheraton Otel'de, Ensar Vakfı tarafından düzenlenen ‘Ensar Gönüllüleri Buluşması'nda konuştu.
'ARTIK YENİ BİR KAVŞAKTAYIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, bugünlere gelinmesinde sivil toplum kuruluşlarının dayanışmasının büyük katkısı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye'nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı. Nitekim, bugün bu sorunlarla yüzleşiyoruz. Bin bir rengin iç içe geçtiği bir ebru gibi, bu topraklar üzerinde birlikte, kardeşçe yaşama ufkumuz, ne yazık ki terörün gölgesinde kalmakta. Şehitler veriyoruz. Bu vesileyle, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yavrularına, eşlerine sabırlar niyaz ediyorum. Allah memleketimizi huzur ve selamet günlerine yeniden kavuştursun. İnanıyorum ki, kavli dualarımızı fiili dualarla da desteklersek, huzura ve sükuna daha çabuk ereceğiz. Bulunduğumuz coğrafyanın hakkını vermek, tarihimizden aldığımız güçle bu milli mücadeleyi sabırla sürdürmek durumundayız. Bu süreç zarfında, Ensar Vakfı gibi, milletimizin manevi dinamiklerini hep diri tutan, gençlerimizi değerler eğitimi konusunda güçlendiren gayretlerin artmasına ihtiyacımız var."
‘KÜRT, ERMENİ, LAZ, ÇERKES MESELESİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM'
Emine Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Hazreti Ali'nin dediği gibi, 'onları kendi zamanımıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirmek' durumundayız. Bunu yaparken de zamanın icapları ile geleneksel değerleri çok iyi sentezlemeli, gençlerimizi sağlam bir irade ve dava şuuru ile donatmalıyız. Artık eskisi gibi iradesi elinden alınmış bir ülkede yaşamıyoruz. Özgün ve özgür bir dünya tasavvuru olan bu ülkenin, dirayetli, imanlı ve aydın gençlere ihtiyacı var. Ensar Gönüllüleri'nin, vakıf bünyesindeki Değerler Eğitim Merkezi'nin teorik birikimini çok iyi değerlendireceğine inanıyorum. Umuyorum ki, bu birikim somut projelere dönüşerek, bu sahada hissedilir bir fark meydana getirir. Bu ülkenin statükolarına karşı bir savaşa girdik ve millet olarak kazandık. Şimdi bu etkin mücadeleyi, küresel güçlerin topraklarımız üzerindeki niyetlerine karşı sürdürmek durumundayız. Ben bu ülkede Kürt, Ermeni, Laz, Çerkes meselesi olduğunu düşünmüyorum. Bu ülkede bizi parçalamak isteyen bazı şer odakları sorunu vardır. Bunu da düştüğümüz yerden kalkarak, halklar olarak yeniden birbirimize tutunarak çözeceğiz."
Yeniçağ Gazetesi, 29.02.2016
Emine Erdoğan hakkında suç duyurusu
CHP'li Eren Erdem, Emine Erdoğan hakkında, “Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık” sözleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Emine Erdoğan’ın “Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık” şeklindeki sözlerinin “Cumhuriyet’e yapılan bir aşağılama ve hakaret” olduğunu iddia etti. Emine Erdoğan hakkında hazırlanan suç duyurusu dilekçesinde şu ifadeler yer aldı: “Emine Erdoğan; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın eşi olma sıfatı ile yaptığı bu konuşmada, 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’ne enkaz yakıştırması yaparak alenen aşağılamıştır. Şüphelinin eşi Recep Tayyip Erdoğan, şüpheli tarafından aşağılanan Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanıdır ve varlığını enkaz olarak nitelenen Cumhuriyete borçludur. Özellikle de siyasi herhangi bir görev/sorumluluğu olmayan şüphelinin bu açıklamaları açıkça suçtur.” Suç duyurusunda, “Şüpheli Emine Erdoğan hakkında Türkiye Cumhuriyeti’ni alenen aşağılama suçunu işlediği için Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesi ve re’sen tespit edilecek diğer suçlar dairesinde cezalandırılması için soruşturma açılmasını talep ederiz” denildi.
Yeniçağ Gazetesi, 29.02.2016
Yanılıyorsunuz Emine Hanım!
Arslan BULUT arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
Devlet protokolünde davetiyelere isim yazılırken, genellikle kadının adı yoktur! Meselâ"Bay ve Bayan Recep Tayyip Erdoğan"diye yazılır! Ben bu uygulamayı kadınlara büyük saygısızlık olarak görürüm. Her insan ayrı bir kişiliktir. Bir ailenin aynı soyadıyla kurulması, aile birliğinin sağlanması ve çocukların geleceği ile ilgilidir ama kadınlar da aynı hakkı kullanmak isterse ne olacak? MeselaTansu Çiller, eşinin soyadını almamış, kendi soyadını eşine vermişti Fakat erkek, kadının soyadını taşırsa, bu da bir çözüm olmuyor. Yargıtay son kararında kadınların sadece kızlık soyadını kullanabileceğine dair bir karar aldı. Bu da karmaşa yaratacak. Başka bir formül bulmak gerekir. *** Bir de kadınların çoğu zaman kendilerini eşlerinin meslekleriyle birlikte anması vardır ki bu da çok iticidir! Bir eşin,"Biz filanca bakanlığa getirildiğimiz zaman"diye bir cümle kurmaya hakkı var mıdır? Bakanlığa birlikte mi getirilmişler? Kararları birlikte mi almışlar? Burada da bir zihniyet sorunu yok mudur? Bu konuyla ilgili benzer bir ifadeyiEmine Erdoğankullandı ve"Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye'nin 90 yıllık enkazını kaldırdık"dedi. İfadenin içeriğine de elbette geleceğim amaEmine Hanım'ın bu konuşmayı hangi sıfatla yaptığını sormak gerekiyor?"Türkiye'nin 90 yıllık enkazı"nı eşiyle birlikte mi kaldırmış? Eşi, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak bu yöndeki kararlarını kendisiyle birlikte mi almış? O halde birlikte sorumludurlar! *** 14 yıllık AKP iktidarının son hamlesi,"Yeni Anayasa"dolayısıyla"yeni rejim", hatta "yeni bir devlet"tir. ZatenGraham Fuller'in önerisi de"Yeni Türkiye Cumhuriyeti"kurulmasıdır. Böyle bir devlet kurulması için Türkiye Cumhuriyeti'nin yıkılması gerekir. Hiçbir millet, kendi egemenliğine son verecek bir değişikliğe izin vermez! Fakat ABD'nin Orta Doğu'da uyguladığı"yaratıcı kaos"teorisini, AKP de Türkiye'de uyguluyor. Devlet sistemini tamamen bozdular. Yargıyı, polisi, medyayı ve iş dünyasını perişan ettikleri gibi orduya da kumpas kurdular! Sorumluluğu cemaatin sırtına atıyorlar ama herkes düğmeye basanın kim olduğunu biliyor! Bu süreçte Türkiye, tam bir kutuplaşmaya sahne oldu. Bunlar yetmezmiş gibi İsrail ile birlikte"one minute senaryosu"nun sahneye konulmasıyla, bir taraftan Büyük Orta
Doğu Projesi'ne hizmet ederken diğer taraftan İslâm dünyasının liderliğine ulaşmak istediler. Sonuç ne oldu? Libya'yı ve Suriye'yi parçaladılar, Irak'ın parçalanması daha kalıcı hale geldi. Oslo süreci, Habur süreci, açılım süreci derken, Türkiye'yi sokak savaşlarının yaşandığı, bombaların patladığı bir ülke haline getirdiler. Suriye'ye gönderdikleri teröristler, Türkiye'yi vurmaya başladı! Türkiye'nin stratejik değerlerini 50-60 milyar dolara sattılar! İsrail ile de dostluğu hiç bozmadıkları gibi daha da artırdılar! Mülteciler meselesinden dolayı, Türkiye'nin güney illerinin nüfus yapısının değişmesine sebep oldular! Türkiye'yi rayından çıkardılar, Rusya gibi bir ülkeyle savaşın eşiğine getirdiler! *** YanılıyorsunuzEmine Hanım...Bakın eşiniz, AKP'nin tek başına hazırlayacağı Anayasa'yı, Meclis'te 330'u bulamasa bile referanduma götürmesinden bahsediyor. Daha doğrusu buna muhalefeti ikna etmek istiyor. Türk Milleti'ne"Türk egemenliğine son vermek istiyorum, evet mi hayır mı?"diye sormak kimin projesi? Hangi aklın eseri? Milletin sigortaları attığı zaman muhtemeldir ki enkaz altında kalan bu tür siyasetler olacaktır.
SÖZCÜ, 07 OCAK 2016
Yeniçağ Gazetesi, 02.03.2016
Emine Erdoğan’a çağrı
TRT’nin eski yapımcılarından Nazmi Kal, “90 yıllık enkazı kaldırdık” sözleri nedeniyle Emine Erdoğan’a ‘Atatürk’ün Diktiği Ağaçlar’ adlı kitabını imzalayıp gönderdi. Kal, bayan Erdoğan'a "nankör" diye hakaret etti.
TRT’nin eski yapımcılarından Nazmi Kal,“90 yıllık enkazı kaldırdık”sözleri nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a ‘Atatürk’ün Diktiği Ağaçlar’adlı kitabını imzalayıp gönderdi. Kal, kitaba şu notu da iliştirdi:“Hanımefendi, 90 yıllık enkaz dediğiniz dönemin en zor ilk on beş yılında yapılan kalkınmayı anlatan bu kitabı okumanız ve dil uzattığınız o büyük insanlardan özür dilemeniz beklentisi içinde saygılar sunarım.”
"CEHALETLE İZAH EDİLEMEZSE NANKÖRLÜKLE İZAH EDİLİR"
Konuyla ilgili Aydınlık gazetesine konuşan Kal, “15 yıllık kalkınma mucizesini anlatan bu kitabı Emine Erdoğan’a gönderdim. Umarım okur ve utanır. ‘90 yıllık enkaz’ sözü beni yaraladı. O dönemin siyasal ve ekonomik şartlarının ne kadar vahim olduğunu ve o vehamet içinde o saygın insanların nasıl bir devlet yarattıklarını bilen bir insan olarak tepki göstermemen mümkün değildi. Ankara’ya kadar gelen düşmanı çarıkla, ilkel silahlarla kovalayan İzmir’i, Adana’yı, Antalya’yı, Samsun’u yurt yapan bu insanlara saygı duymamak cehaletle izah edilemezse, nankörlükle izah edilir” dedi. KİTABI ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE TEPKİ OLARAK YAZMIŞ
Emine Erdoğan’a yolladığı ‘Atatürk’ün Diktiği Ağaçlar’ kitabının yazılış öyküsünü de anlatan Nazmi Kal, “Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk’ün kurduğu CHP’yi kastederek, ‘Dikili ağaçları mı var? Bu memlekete çivi mi çaktılar? Memleketi demir ağlarla biz övdük’ demeseydi bu kitap olmayacaktı. Bu sözlere tepki olarak yazmış ve adını da nazire olarak ‘Atatürk’ün Diktiği Ağaçlar’ koymuştum. 15 yıl içinde Osmanlı’dan kalan tüm borçları ödeyen, ülkemizi Japonya ve Almanya ile beraber
dünyanın en çok kalkınan ülkesi yapan o kadrolara ‘enkaz’ diyenlere, minnet duymayanlara bir sıfat yakıştırmam mümkün değil” ifadelerini kullandı.
AYDINLIK, 02.03.2016
Emine Erdoğan’a enkaz kitabı
TRT’nin kurucularından Nazmi Kal, ‘90 yıllık enkaz’ sözleriyle tepki çeken Emine Erdoğan’a ‘Atatürk’ün Diktiği Ağaçlar’ adlı kitabını gönderdi. Kal, ‘15 yıllık kalkınma mucizesini anlatan bu kitabı umarım okur ve utanır’ dedi
Hikmet Çiçek hikmetcicek@aydinlik.com.tr
“Hanımefendi, 90 yıllık enkaz dediğiniz dönemin en zor ilk on beş yılında yapılan kalkınmayı anlatan bu kitabı okumanız ve dil uzattığınız o büyük insanlardan özür dilemeniz beklentisi içinde saygılar sunarım.” Nazmi Kal, TRT televizyonlarını bodrum katlarında kuran ilk kuruculardan. Türkiye’nin ulusal kaynaklarını savunan önemli yapımlara imza attı. Şimdilerde çok konuşulan güneş, rüzgar, jeotermal enerji konularını 28 yıl önce gündeme getirdi. TRT’de 35 yıl
çalıştı, 2005 yılında emekli oldu. Şimdi birikimlerini kitaplaştırmakla uğraşıyor. “Dün gece aklıma geldi. ‘Hanımefendiye, şu kitabı göndereyim’ diye düşündüm ve imzalayıp gönderdim” diyor, Nazmi Kal ve yukarıdaki satırları yazarak, “Atatürk’ün Diktiği Ağaçlar” kitabını gönderiyor.
| Nereden aklınıza geldi bu kitabı göndermek? “90 yıllık enkaz” sözü beni yaraladı. O dönemin siyasal ve ekonomik şartlarının ne kadar vahim olduğunu ve o vehamet içinde o saygın insanların nasıl bir devlet yarattıklarını bilen bir insan olarak tepki göstermemen mümkün değildi. Ankara’ya kadar gelen düşmanı çarıkla, ilkel silahlarla kovalayan İzmir’i, Adana’yı, Antalya’yı, Samsun’u yurt yapan bu insanlara saygı duymamak cehaletle izah edilemezse, nankörlükle izah edilir.
| Sizce okur mu? 15 yıllık kalkınma mucizesini anlatan bu kitabı Emine Erdoğan’a gönderdim. Umarım okur ve utanır.
| Gönderdiğiniz kitabın da bir öyküsü var... Evet geçen yıl yazdım. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk’ün kurduğu CHP’yi kastederek, “Dikili ağaçları mı var? Bu memlekete çivi mi çaktılar? Memleketi demir ağlarla biz övdük” demeseydi bu kitap olmayacaktı. Bu sözlere tepki olarak yazmış ve adını da nazire olarak “Atatürk’ün Diktiği Ağaçlar” koymuştum. 15 yıl içinde Osmanlı’dan kalan tüm borçları ödeyen, ülkemizi Japonya ve Almanya ile beraber dünyanın en çok kalkınan ülkesi yapan o kadrolara “enkaz” diyenlere, minnet duymayanlara bir sıfat yakıştırmam mümkün değil.
Yeniçağ Gazetesi, 08.03.2016
Emine Erdoğan'dan '90 yıllık enkaz' çarkı!
Geçtiğimiz günlerde, "Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık" diyen Emine Erdoğan'a sözlerinden dolayı büyük tepkiler gelince bugün bir 'enkaz' açıklaması daha yaptı. Erdoğan, Cumhuriyet'i hedef almadığını iddia ederek, "60 darbesi, 80 darbesi Türkiye tarihinin enkazlarıdır" demek istediğini öne sürdü. Borsa İstanbul'un gongu bu sabah Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla 'Kadın-erkek eşitliği' için çaldı. Törene Emine Erdoğan'ın yanı sıra, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu da katıldı.
“GELECEĞİMİZ İÇİN BİR UMUT"
Emine Erdoğan, konuşmasının başında tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladı. Erdoğan, “Kadınların güçlenmesini hedefleyen bu anlamlı etkinliğin, ekonominin can damarı olan Borsa İstanbul'da gündeme alınması, ülkemiz için memnuniyet vericidir. İş dünyamızın liderlerinin, toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletecek şirket politikaları geliştirmesi, geleceğimiz için bir umuttur" dedi.
ENKAZ AÇIKLAMASI: ÇARPITILDI
Emine Erdoğan, Türkiye, 1934'te, dünyada kadınların seçme ve seçilme hakkı kazandığı ilk ülkelerden biri olduğunu ifade ederek, “Bu, Cumhuriyet tarihinin en önemli kazanımlarından birisidir. Bir ülkenin tarihinde kazanımlar olduğu gibi, elbette bir takım uygulama sorunları da vardır. Nitekim, seçilme hakkının tüm kadınları kapsamaması, bir ayrımcılık sorunu doğurmuştur. Mesela, başörtülü kadınlar seçilme hakkına ancak 80 yıl sonra sahip olabilmiştir. Öte yandan Türkiye'de bazı etnik ayrımlar konusunda birikmiş sorunlarımız olmuştur. Keza, 60 darbesi, 80 darbesi Türkiye tarihinin enkazlarıdır. Geçtiğimiz hafta, tarihimizin bu tür enkazlarına atıf yapan bir ifadem, çarpıtılarak bambaşka noktalara çekildi. Oysa kazanımlarıyla ve birikmiş sorunlarıyla geçmiş, hepimizin ortak geçmişidir. Cumhuriyet, milletimizin ortak eseridir, yaşadığımız coğrafyanın umut kaynağıdır, hepimiz için bir değerdir. Tarihin kazanımlarını koruyup artırmak, sorunları bertaraf etmek için şimdi milletçe bir mücadele içindeyiz. Nitekim, bu mücadele meyvelerini veriyor. Kadın lehine önemli ilerlemeler kaydettik. İnşallah, milletçe elele vererek bunları artıracağız" şeklinde konuştu. “YÜZ BİNLERCE KADININ ÇIĞLIĞI OLSUN"
Törende bir konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu da, “Borsa İstanbul'un açılış gongunu bu sefer, kadınlar için, eşitlik ve adalet için çaldık. Umuyorum ki bu sesi, tüm dünyadaki kadınlar için söylüyorum, doğudan batıya tüm dünya duyar. Bu ses kadın girişimcilerimizin, kadın çalışanlarımızın sesi olsun. Emeğin adaletin sesi olsun. Kadına karşı şiddeti önlemenin sesi olsun. Aynı zamanda vatan için eşleri, evlatları şehit edilen onurlu vefakar kadınlarımızın, annelerimizin sesi olsun. Savaş bölgelerinde öldürülen yüz binlerce kadının sesi, çığlığı olsun" dedi.
SÖZCÜ, 04 OCAK 2016
ATATÜRK portresini masa altlarına kimler koydurttu?
SÖZCÜ, 06 OCAK 2016
Bu görüntüler kimin eseri ?
Radikal Gazetesi, 07 OCAK 2016
Bu vahim olaylar ve itiraflar kimin zamanında gerçekleşti?
SÖZCÜ, 06 OCAK 2016
Bu teftiş ya da bu uygulama demokrasi ve hukuk katliamı değil mi?
  • Univers Univers
  • Ebooks Ebooks
  • Livres audio Livres audio
  • Presse Presse
  • Podcasts Podcasts
  • BD BD
  • Documents Documents