Üzeyir Lokman ÇAYCI :  Gurbet Çiçekleri
15 pages
Turkish

Üzeyir Lokman ÇAYCI : Gurbet Çiçekleri

-

Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres
15 pages
Turkish
Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres

Description

Gurbet Çiçekleri Üzeyir Lokman ÇAYCI Ayşeortaokul ikincisınıfakadarbaşarılıbirşekildeokudu. Gelirlerinin azolmasısebebiylebabasıonu okula daha fazla gönderemedi.İki yılsonra,komşularınınFransa'daçalışan küçükoğluRecep efendinin,kızlarıylaevlenmeisteğinide bir şans kapısıdiyerek geri çevirmediler. Sade birdüğün yapıldı. Ve Sirkeci'den kalkan bir trenle 1980yılının Aralık ayında Ayşe gurbetyollarına düştü. Recep efendiylekarısı arasındaonyaşfarkvardı.Önceleri çok güçlük çekmesinerağmengurbetinacımasızlığıile,kocasının anlayışsızlığı Ayşe'yeepey tecrübelerkazandırdı. Aklıve anlayışıylabütün zorluklarakarşıdirençliolabileceğiniher haliyle gösteriyordu. Evliliklerininbeşinci yılındabir erkekçocuklarıdünyaya geldi. Ayşehamilekalıncayakadar dakocasının suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı..."Hattasenkısırsın... seniboşayacağım" tehditleriyleAyşe'ye söylemediğisözkalmadı. Amasonralarıdoktorlar, tedavi gören her ikisinden kusuru, Ayşe'de değilondabulmuşlardı. Patronundangördüğü baskılarlaberaberağır işlerde çalıştırılmasıRecep efendinin sinirlerini iyicegerginleştirmişti. Baskılarsadeceişyerlerindekalmıyor,evlere ve ailehayatına kadaryansıyordu... Kocasınınstrestenuyuyamadığıgecelerde, Ayşede uykusuzkalıyordu... Yabancıolmak ve buşekildepara kazanmak gurbette kolay değildi... Dışarıdan hoşgörünen bir çokşeygibi gurbethayatı "alamancılar"süslemesi içindegerçeği yansıtmıyordu?

Informations

Publié par
Publié le 21 septembre 2014
Nombre de lectures 50
Langue Turkish

Extrait

Gurbet Çiçekleri
Üzeyir Lokman ÇAYCI
Ayşeortaokul ikincisınıfakadarbaşarılıbirşekildeokudu. Gelirlerinin azolmasısebebiylebabasıonu okula daha fazla gönderemedi.İkiyılsonra,komşularınınFransa'daçalışanküçükoğluRecep efendinin,kızlarıylaevlenmeisteğinide bir şanskapısıdiyerek geri çevirmediler. Sade birdüğünyapıldı. Ve Sirkeci'den kalkan bir trenle 1980yılınınAralıkayındaAyşegurbetyollarınadüştü.
Recep efendiylekarısıarasındaonyaşfarkvardı.Önceleri çok güçlük çekmesinerağmengurbetinacımasızlığıile,kocasınınanlayışsızlığıAyşe'yeepey tecrübelerkazandırdı.Aklıve anlayışıylabütün zorluklarakarşıdirençliolabileceğiniher haliyle gösteriyordu. Evliliklerininbeşinciyılındabir erkekçocuklarıdünyaya geldi. Ayşehamilekalıncayakadar dakocasınınsuçlamalarıylakarşıkarşıyakaldı..."Hattasenkısırsın... seniboşayacağım"tehditleriyleAyşe'yesöylemediğisözkalmadı. Amasonralarıdoktorlar, tedavi gören her ikisinden kusuru, Ayşe'dedeğilondabulmuşlardı. PatronundangördüğübaskılarlaberaberağırişlerdeçalıştırılmasıRecep efendinin sinirlerini iyicegerginleştirmişti.Baskılarsadeceyerlerindekalmıyor,evlere ve ailehayatınakadaryansıyordu...Kocasınınstrestenuyuyamadığıgecelerde, Ayşede uykusuzkalıyordu... Yabancıolmak ve buşekildepara kazanmak gurbette kolay değildi...Dışarıdanhoşgörünen bir çokşeygibi gurbethayatı"alamancılar"süslemesi içindegerçeğiyansıtmıyordu?Ayşebunlarıdüşünürkenyarınlarataşınacakacıhatıralarıda kalbinden aslaçıkaramıyordu. Dörtyaşındakiçocuklarınınkoltuğunüzerindeuyuduğubir sırada,havanınsoğukolmasınıdadüşünenRecep efendi : "Hanım...çocuk uyurkenmağazayagidip gelelim..."dedi...Ayşebir an için tereddüt ederek kendi kendinemırıldandı:"Hadi çocuğabirşeyolursa?...Durup dururken genekocamıkızdırmayayım...Gurbethayatızatensabrınıtüketti..Her halde çabuk gider geliriz... Dışarıdahava da çoksoğuk..." Recep efendikarısınınkendi kendinesöylendiğinifark edince : - Birşeymi dedin? - Yooo...Kendi kendimemırıldandım...Havada çoksoğuk...Hiçolmazsaçocuğumuzüşümez...
- Ben deaynışeyleridüşünmüştüm... Evleri Paris bölgesinde bulunan Argenteuil'de idi...Çok konforlu dasayılmazdı... Gidecekleri CarrrefourMağazasıise arabayla ondakikalıkmesafedeydi... Aceleyle evlerindençıktılar. Alışverişsüresiyaklaşıkiki saat sürdü... Yol bir trafikkazasıylaiyicekapanmıştı.Ayşe'niniçinde birsıkıntıvardı...Zaman zaman buboğazındaadetadüğümleniyor,nefesi kesiliyordu... Kocasınıdaendişelendirmemekiçin oradan buradankonuşarakzaman kazanmayaçalışıyordu...Birazilerideki kaza yerine giden ambulans sirenleri, polisaraçlarıda onlara iyi etki bırakmıyordu... Nihayet yolaçıldı...Her ikisi de derin nefesaldılar.Vekazasızbelasızevlerinin önünegeldiler.Arabalarındaninerken Recep efendikarısına: - Sen hemenyukarıkoş...Belkiçocukuyanmıştır... Ayşeevinanahtarlarınıkocasındanalmayıunuttuğunu,fark edince geri döndü; "Hay aksilik...anahtarlarıalmayıunuttum..." diyerek kendisine doğrugelmekte olankocasındanonlarıaldıve tekrar üçüncü kataçıktı...Kapıyıaçtığızaman küçük Ali'nin elinde büyük bir bıçakvardı...Salondabulunan yenialınmışderikoltuklarıbu bıçaklakullanılamayacakhalegetirmişti... Recep efendi içeriyegirdiğindeçılgınadöndü..İrielleriyle küçük Ali'yi dövmeklekalmadı...Onun ellerini sert bir iplebağlayarakbanyo küvetinin içineattı...Vedışındankapıyıkilitledi,"Şimdikoltuklarıparçalabakayımgücün yeterse..." diyebağırdı...Sertve kendi kendini kontroldençıkmışkocasınınbağrışmalarıkarşısındaAyşeiçin içinağlayaraktitriyordu,..."Koltuğuher zaman alabiliriz amaçocuğuma,biricikevlâdımabirşeyolursa...Ben neyaparımo zaman?" diyordu içinden,ağlarken...babasınıniri ellerialtındave gürlemelerikarşısındayardımbekleyen, annesine beni kurtar dercesine küçük Ali'ninbakışları,unutulacak gibideğildi...Ayşebütünhayatınıetkileyecek buanıaslaunutamayacaktı... Aradan üç saatgeçmişti...Kapılarınınönünden sesler geliyordu. Sonrakapılarınınziliçalındı.KomşularıDursun bey ve Hilal hanımküçükçocuklarıFerhat ile ziyaretlerinegelmişlerdi. - Recep efendi misafir kabul eder misiniz? Ayşeçok sevindi.. Zihninden"çocuğumşimdikurtulacak..." diyordu... Ve yürekten :
- Buyurun...buyurun ! dedi. KomşularınınaltıyaşlarındakiçocuklarıFerhat annesine sessizce : - Anne... Ben Ali ile oynamak istiyorum... - Sahi Ali nerede bizim çocuk, onunla oynamak istiyor... Recep efendi veAyşeönce birbirlerinebakıştılar...SonraAyşedayanamadı: - Bizçocuğumuzu,uyurken evdebırakarakCarrefour'a gitmiştik...Orada ikenuyanmış...Bizibulamayıncamutfaktan büyük birbıçakalarak rast gele üzerinizdekioturduğunuzyeni derikoltuklarıparçalamış...Kocam hergördüğündesinirlenmesin diye ben biraz evvel, üzerlerine battaniye örttüm... - HilalHanım: - Sonra ne oldu? - Beyim çok sinirlendi... Ayşegözyaşlarınıtutamayarak... - Önce iyice dövdü... sonra... ..... - Sonra ellerinibağlayarakbanyo küvetinin içineattı. Dursun Bey: - Ne zaman oldu? Recep efendi : -İkiüç saat oldu... HilalHanım: - Yani üç saattir küçük Ali, banyoda demek...Sizde hiç insaf yok mu? Hilalhanımve Dursun Bey yerlerindenfırlayarakbanyoya koştular. HilalHanım: - Bir de üstelik küçük, minicik yavrunun üzerinekapıyıkilitlemişsiniz...Bu olacakdeğil...Yazıklarolsun size... Hilalhanım,Recep efendiye dönerek... - Sonrahanımınabaskıyapa yapa bu duruma düşürdün...Çocuğununbu halikarşısındakorkudan hissiz kalacak kadar...Sen ne biçimadamsınbe!... Dursun Beyhanımınaeliyle dokunarak sessizce : - Fazla ileri gittin...Ağırkonuşma...Zatenadamlarınbaşıdertte... Banyokapısıaçıldığında küçük Recep banyo küveti içerisinde uyuyordu.Ayşefırladıveçocuğunubağrınabastı...Elleri
mosmorolmuştu...Uyanan Ali'nin ellerini misafirleriyle çözdüler... Ama morluk dakikalar geçmesinerağmenkaybolmamıştı...Dursun Bey : -Çocuğuacele hastaneye götürmemizlazım...Kangren olabilir... Ayşeve Recep efendikomşularınınbu sözlerikarşısındadonup kalmışlardı. Hepsi iki araçla hastaneye gittiler. Acil serviste bütün müdahalelererağmen,küçük Ali'nin iki eli birdenkesilmişti.Hastaneçalışanlarıdahi olaykarşısındagözyaşlarınıtutamamışlardı. Küçük Ali,artıkbundan sonraoyuncaklarınıiki eliyle tutarak oynayamayacaktı...Annesininvebabasınınellerinden tutamayacaktı...ÇoksevdiğiAfyon'daki dedesine resimyapıpgönderemeyecekti... Asker dahi olamayacak... Mektup dahiyazamayacaktı...Ve en önemlisikoltuklarıbir daha parçalayamayacaktı... Ya annesi vebabasıküçük Ali'nin yenidünyasındaeskisi gibi olabilecekler miydi?Babasıbir dahabağlıyacakbir el bulamayacak... Onun elleriyle verilecek bir bardak sudan dahi her ikisi mahrumkalacaklardı... Aradan üç güngeçmişti.Küçük Ali,akşamüstüyavaşyavaşbabasınayaklaştı.Babasıbaşınıkaldırarak,oğlunun,hüzünlü haliyle birşeylersöylemekistediğinifark etti. -Babacığımbundan sonrayaramazlıkyapmayacağım.Size söz veriyorum.Bir dahabıçaklaradadokunmayacağım.Uyuduğumzaman, siz evdeolmazsanızbileyatağımdanaşağıyainmeyeceğim...Neolurbabacığımdoktor amcalara söyle de benim ellerimi geritaksınlar...Neolurbabacığımbana ellerimi geri versinler!... Recep efendi, bu sözlerkarşısındadayanamadı...Çocuğunaiyice sarıldı... Kokladı...Buson olacak diyordu...Bir naylon torba içerisine bir şeylerkoydu...Hanımınabaktı...KüçükAlibabasınınarkasındaidi... Bir ara göz göze geldiler...Sonrakapıyıdışarıdankapayarakaşağıyaindi.Arabasıylaevin önündenuzaklaştı.Ayşeve küçük Recep pencereden onungidişinigözlediler... Evlerinin önündekiışıksızcaddede gözden kayboluncaya kadar...
Hanımına"Allahaısmarladık..." biledememişti.Uzun süre kocasındanhaber alamayanAyşe,geceyarısıEmniyet Müdürlüğü'negitti. Evdençıktıktansonra bir daha eve dönmediğinibildirerek,kocasınınbulunmasınıistedi... Eve geldikleri zamanAyşekocasınınkoltuk üzerinebıraktığıgömleğinikokladı.Kendi kendine: "Recep... herşeyerağmenben seni seviyorum... Seni bu hale getirenlerutansın..."dedi. Annesininağladığınıgören küçük Ali : "Anneciğimbabam bir daha eve dönmeyecek mi? Yoksa benim ellerimi istemek için doktoramcalarınyanlarınagitti? Ne olursunanneciğimbabama söyle de doktor amcalar ellerimi geri taksınlar...Benoyuncaklarımlaoynayamıyorum." Ayşeçocuğununbu sözlerikarşısındagözyaşlarınıtutamadı.Kucağındakiyavrusuyla koltuk üzerindeuyuyakalmıştı. Ertesi günü, sabahleyin iki polis memuru evlerine geldi. Kocasınınbirağacabağladığıiple, kendisini asarak intihar ettiğini,kimlikkartınıda üzerindebulduklarınıkaydettiler... Ellerini kaybedençocuğuiçingözyaşıdöken birananınhenüz gurbetteki çilesibitmemişti...Gözyaşlarıkurumadankarşılaştığıdiğerbir olay, onubaşkabir dünyadayapayalnızbırakmıştı... Kocasınınişyerindegördüğübaskılarınizleri üzerindehayatınıküçük Ali"ylesürdürecekti...Yüreğineçivilenmişacılararağmen.
01.05.1992
Nedediler?
¤ Cuma, 18.O1.2002 17h43
Merhaba Üzeyir bey Dün aksam Gurbet Çiçekleri adli öykünüzü büyük bir dikkatle okudum ve çokduygulandım.Üstelikyaşanmışbir aile dramındanesinlenerekyazdığınızıdüşündükçe,insanıdaha da derin duygulara körüklüyorşüphesiz.GURBET ne kadaracıbir şey,aslındabu ibret verici öykünüzü okurken, "demek ki beterin beteri devarmış"savınıdoğrularcasınadüşünmeyebaşladım.Yanımdabir deoğlumvardı,kendisi ikiyaşında,ismiBatuhan. Öyküde,Ayşehanımoğlunuçok seviyor, ama esi Recep bey, sinirli birkişiliğesahipolduğuiçin kendioğlunavahşicedavranmasınıgerçektenkınıyorve garip buluyorum.Ben de evlatsahibiyim veinanınöyküyü hem okuyor hem de Batuhan'ayaşlıgözlerlebakıyordum.1995senesindeyazıldığınagöregüncelliğinihalataşıyan,her aileye ibret verenbir öyküdür. Sizikutlarım.Yüksek izninizesığınarakben GURBETÇIÇEKLERİadlıbu öykünüzü Yeni Dönemadlıgazetemizde debasılmasınıisterdim, bir mahsuru yoksa tabii ki, bu konuda cevabinizi bekliyorum. Tekrarteşekkürederim ,eserlerinizi bizimle paylaştığınıziçin, hep var olun.Görüşmeküzere, sevgi ve sağlıcaklakalın.
ÖzdenBeyoğlu Kosova Radyosu
¤Perşembe,17.01.2002 14h42 Objet : GURBETÇİÇEKLERİ
Merhaba Üzeyir bey,
Ben de neredeyseşusıralardasize yazmak üzere idim. Tesadüfebakın.Yolladığınızyazıyıhenüzokumadımama beğeneceğimdenen ufak birşüphemyok.İzninizolursa ANAFİLYA'dayayınlamakda isterim.Başkabir yerde daha önce yayınlanmışsabildirirseniz sevinirim.Yazıaltınaeklerim. Siz çok tanınanbirkişisinizama Anafilyaokurlarıiçin bir resminizi ve bir iki paragraftaözyaşamınızıda iletebilir misiniz? Sevgi, teşekkürlervesaygılarımla.
Dr. Halit Umar
¤ Cuma, 25.01.2002 22h14 Objet : GURBETÇİÇEKLERİ
Üzeyir bey, Merhaba. Öykünüzü Genç Atak Dergisinin Mart 2002sayısındayayınlamakistiyoruz, sizce bir mahsuru varmı?Yapmak istediğinizdüzeltme veya eklemeçıkarmaolursa, lütfen <gencatak@hotmail.com> adresineyazınız.Tabii izin verip vermediğinizide o adreseyazarsanızsevinirim. Saygı,sevgi veışıkla...
İlkerBalkan Genç Atak Dergisi GenelYayınYönetmeni
¤Salı,26.03.2002 21h20 Objet : GURBETÇİÇEKLERİ
Merhaba Üzeyir Bey Önceliklegöndermişolduğunuziyi dilekleriniz için sizeteşekkürederim.Göndermişolduğunuzöykü veşiirçalışmalarınıokudum. Son derece güzel vedüşündürücü.Aynızaman da duygu yüklü. Çalışmalarınızda sizebaşarılardilerayrıcadahabaşkaödüller almanızıdilerim. Herşeyingönlünüzceolmasıdileğiylehoşçakalın.
AyşeSibel
¤ Le jeudi 24 janvier 2002 à 13h52 Objet : GURBETÇİÇEKLERİ
Merhaba... Ne güzel Üzeyir bey öykünüz çokhoştepkileralmışve çok güzel yerlerdeyayınlanmış...Birşeyimerak ediyorum bunlar ne ara oldu... Ben sizden bu öyküyü istedikten sonra mi, yoksa daha önceden mi... Hadibakalımherşeyçok güzele gidiyor... Tekrargörüşmeküzere... Selam ve sevgiler...
Feray ULAK TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu
¤ Messsage du 18.01.2002 11:37 Konu : Gurbet Çiçekleri
Sevgili Uzeyir Çok sevindim mailinialınca.Teşekkürler.Yazıncok içten çok duygusalolmuş.İstediğinzaman bana yazabilirsin. Paylaşabiliriz.Sevgiler
MedihaÇELİKBİLEK
¤ Le lundi 18 mars 2002 à 11h07 Objet : GURBETÇİÇEKLERİ
SaygıdeğerÜzeyir Lokman ÇAYCI
"Gurbet Çiçekleri" isimli öykünüzü okudum. Biryaşamınsoluşunuve paramparçaoluşunuanlattığınızbu öykünün önünde tüylerim ürperdi.Toplumcu gerçekçikimliğebürünüp, insanlarımızaveinsanlıkonuruna, öyküanlatımınıvediyaloglarıustaca kullanarak böylesine güzel bir öyküsunduğunuziçin minnettarız. İçtensaygılarımla.
Zafer YALÇINPINAR ¤ Pazar, 01.12.2002 14h 39
Sevgili Üzeyir Bey, Bugün sizin GURBETÇİÇEKLERİbaşlıklıöykünüzün bir benzeri Kanal 7 televizyondacanlandırılmış.Konu veolayınbenzer olmasıile sizin sükse yapan öykünüzü banaanımsattı.Sizin böyle biryayındanhaberiniz varmı?Sizin izninizle mi yayınlandı? Selam ve sevgilerimle.
NazanÇETİN
¤ üzeyir çayci Sent: Tuesday, February 10, 2004 11:23 PM Subject:yayınizni...
SayınHocam, "Gurbet Çiçekleri" öykünüz veiliştirdiğinizresim enkatıyüreklerin bilecanınıacıtacaktürden. "Gurbet Çiçekleri" öyküsünüzü ve resminizi Zonguldak'tayayınyapan "Ulusal Güç"adlıdergimizdeyayınlamakistiyoruz. Elbette ki izniniz olursa... Bundan çok mutlulukduyacağız. Başarılarınızınveiçtenliğinizinsürmesidileğiyle...
AlevUzunbaşTaşlı
¤ Le mardi 26 mars 2002 à 21h20 Objet : GURBETÇİÇEKLERİ
Merhaba Üzeyir Bey Önceliklegöndermişolduğunuziyi dilekleriniz için sizeteşekkürederim.Göndermişolduğunuzöykü veşiirçalışmalarınıokudum. Son derece güzel vedüşündürücü.Aynızaman da duygu yüklü.Çalışmalarınızda sizebaşarılardilerayrıcadahabaşkaödülleralmanızıdilerim. Herşeyingönlünüzceolmasıdileğiylehoşçakalın.
AyşeSibel
¤ Le samedi 19 janvier 2002 à 15h09 Objet : GURBETÇİÇEKLERİ
Merhaba Üzeyir Bey, Şuan ne haldeyim... anlatacak kelimebulamıyorum..çocuklarıçok seviyorum... kusurabakmayınşuanbaşkabirşeyyazamayacağım...
izler edebiyat
¤ Sent: Sunday, January 11, 2004 4:39 PM Subject: GURBET ÇIÇEKLERI
Sevgili Üzeyir Bey, Çok hüzünlü bir öykü!Teşekkürederim...Yüreğinizesağlık
Candan Selman
¤ Le samedi 26 janvier 2002 à 19h20 Objet : GURBETÇİÇEKLERİ
SayınÜzeyir bey, Mescatweb'egöstermişolduğunuzilgidendolayıteşekkürler.Gönderdiğinizöykü çok güzel, enkısazamanda sitemize ekleyeceğim.Ayrıcasizin sitenizde ki öyküleri de okumaya çalışıyorum.Mescat webkısabir süre sonra tamamen yenilenecek. Yeni görünümü ile daha güzel bir siteolacağınıumuyorum. Lütfen sitemiziunutmayın.Listemize üyeolmanızdileğiyle.Gurbete selamlar...
Mesut Çatalkaya mescatweb
  • Univers Univers
  • Ebooks Ebooks
  • Livres audio Livres audio
  • Presse Presse
  • Podcasts Podcasts
  • BD BD
  • Documents Documents