Üzeyir Lokman ÇAYCI :  Kral Vıddırıvızık
5 pages
Turkish

Üzeyir Lokman ÇAYCI : Kral Vıddırıvızık

-

Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres
5 pages
Turkish
Le téléchargement nécessite un accès à la bibliothèque YouScribe
Tout savoir sur nos offres

Description

Kral Vıddırıvızık Üzeyir Lokman ÇAYCI Geçmişte, oldukça tanınmış T isimli zengin bir ülke varmış. İnsanları zeki, kahraman, fedakâr ve inançlı imiş. Bütün dünyanın gözü bu ülkenin, zenginliklerinin ve insanlarının üzerindeymiş... Zamanında bu ülkeye kötü niyetlerle kel girenler hep şaşı olarak geri dönmüşler. Bu şaşı dönen insanların torunları da dedelerinin bu ülkeyi içerisinden çökertmek için başlattıları mücadelelerini sürdürmeyi hiç bir zaman durdurmamışlar. Bunların her seferinde T ülkesinde maşalar bulmaları da hiç zor olmamış... Son zamanlarda fakirleşen Rica ülkesi yetkilileri de T ülkesinin üzerindeki emellerini gerçekleştirebilmek için kollarını sıvamışlar. Zaman içerisinde ve usanmadan bu ülkeye gelmişler, gitmişler... Gelmişler, gitmişler... T ülkesinin insanlarının genlerinden, rüyalarına kadar araştırmalar yaparak bu yüce ülkede, insanların aile hayatlarını ve inanç sistemini de içine alan bir çok konuda büyük bir istihbarat ağı oluşturmuşlar. Elde ettikleri bilgilerle T ülkesinin insanlarının beyinlerine girerek, kültür tahribatlarıyla, siyasi şoklarla ve şartlandırarak onları şapşal hale dönüştürmek istemişler. Bir gün Rica ülkesi istihbarat bakanı Soyka, Kral Vıddırıvızık’ı telefonla aramış : «Beyefendi biz muhataplarımıza asla taviz vermeyiz.

Informations

Publié par
Publié le 30 avril 2016
Nombre de lectures 2
Langue Turkish

Extrait

Kral Vıddırıvızık
Üzeyir Lokman ÇAYCI
Geçmişte, oldukça tanınmış T isimli zengin bir ülke varmış. İnsanları zeki, kahraman,
fedakâr ve inançlı imiş. Bütün dünyanın gözü bu ülkenin, zenginliklerinin ve
insanlarının üzerindeymiş... Zamanında bu ülkeye kötü niyetlerle kel girenler hep şaşı
olarak geri dönmüşler. Bu şaşı dönen insanların torunları da dedelerinin bu ülkeyi
içerisinden çökertmek için başlattıları mücadelelerini sürdürmeyi hiç bir zaman
durdurmamışlar. Bunların her seferinde T ülkesinde maşalar bulmaları da hiç zor
olmamış...
Son zamanlarda fakirleşen Rica ülkesi yetkilileri de T ülkesinin üzerindeki emellerini
gerçekleştirebilmek için kollarını sıvamışlar. Zaman
içerisinde ve usanmadan bu ülkeye gelmişler, gitmişler... Gelmişler, gitmişler... T
ülkesinin insanlarının genlerinden, rüyalarına kadar araştırmalar yaparak bu yüce
ülkede, insanların aile hayatlarını ve inanç sistemini de içine alan bir çok konuda
büyük bir istihbarat ağı oluşturmuşlar. Elde ettikleri bilgilerle T ülkesinin insanlarının
beyinlerine girerek, kültür tahribatlarıyla, siyasi şoklarla ve şartlandırarak onları
şapşal hale dönüştürmek istemişler.Bir gün Rica ülkesi istihbarat bakanı Soyka, Kral Vıddırıvızık’ı telefonla aramış :
«Beyefendi biz muhataplarımıza asla taviz vermeyiz. Siz gayet iyi biliyorsunuz ki
bizim hassasiyetlerimize dokunanları ya da bizim talimatlarımıza uymayanları, ne
yapıp, ne edip er-geç kaza süsü vererek, intihar etti diye yaygara kopararak, kalp
krizi geçirerek geberdi diyerek ortadan kaldırıyoruz. Ülkenizin başında sağ-selim
kalabilmeniz için şimdi beni dikkatlice dinleyin... Size sunacağım altı konuyu süratle
gerçekleştirmeniz gerekmektedir.
Bunlardan birincisi, «ülkenizdeki dil birliğini bozarak ilerde yeni oluşturulacak küçük
ülkeler için birer kapı aralamalısınız! Bu sebeple çeşitli dillerle yayın yapacak
kurumlar oluşturun...»
İkincisi, ülkenizin bölünmesi gereken ve size daha önceden sınırlarını belirttiğimiz
bölgelerinde çocukların, gençlerin ve insanların eğitimlerini zorlaştırarak yozlaştırın…
Yapacağınız imthanları şaibeli hale getirin. Halkın devlete olan güvenini kaldırın.
Korkuyu ve endişeyi hâkim kılın... Onları iyiyi ve kötüyü ayırt edemeyecek hale
getirin. Okulları öğretmensiz, köyleri, şehirleri okulsuz bırakın. Öğretmenleri bilgisiz
ve sorunlu duruma sokun... Bilgisiz, seviyesiz öğretmenler, kasap gibi doktorlar, sapık
imamlar, hırsız, iftiracı siyasetçiler yetiştirin. Hocaları siyasetçi, siyasetçileri terörist,
ilim adamları gafil, bir ülke görüntüsü için süratle kollarınızı sıvayın... Tek tip fertler
oluşturun. Cahil, bilgisiz, ulu orta birbirlerini kötüleyen, fikir sahiplerini susturacak, iki
kelimeyi de bir araya getiremeyen fertler üretin, propagandalarımızı yutabilecek
seviye ve kişilikteki insanlar bizim işlerimizi kolaylaştıracaktır. Halkın sağlıklarını hiçe
sayın… Hastaneleri doktorsuz, şehirleri hastahanesiz bırakın…Doktorları problemli
hale getirin… Fabrikaları, iş yerlerini, üretim merkezlerini birer birer satarak ya da
kapatarak ortadan kaldırın. Bu yolla işsizliği, yoksulluğu ve yolsuzluğu mümkün
mertebe artırın… Sadaka ekonomisi oluşturun… İnsanları dilenciliğe alıştırarak
aşağılayın… Eğitimi, çalışmayı, sağlık sorunlarını zorlaştırıcı uygulamalarla,
uzaklıkları, yol bozukluklarını, problemleri müşkülat oluşturularak zirveye çıkarın.
Toplumu dert yükleyerek, haksızlık yaparak, zulmederek kötülüğe, şerre, fakirliğe
alıştırın… Tüccarları iflasa sürükleyecek şartları oluşturun, borçluların intihar
etmelerinin yollarını açın… Bölge halklarını isyanlarla, tepkilerle ileride projelerimiz
istikametinde bize teslim olabilecek hale gelmelerini sağlayın. Masum insanların
üzerine polis gücü göndererek zulmü yaygınlaştırın !»
Üçüncü isteğimiz ise, «Din adamlarının dini bilgiler aktarmalarını önleyerek halkı
uyandırmalarını süratle engelleyin. Insanları gizli açık din düşmanlığı yaparak
Allah’tan, Peygamber’den ve Kuran’dan koparın… Camilerde bize uygun olmayan
âyet ve sûrelerin okunmasını yasaklayın. Hangi kadının rahibe hangi kadının
Müslüman olduğu anlaşılamayacak bir şekilde örtünme ya da türban kargaşası
çıkarın. İslâm’ı, din adamlarını, Müslüman’ları siyasallaştırmak, dini yozlaştırmak sizin
gayretlerinizle ustaca, gizli veya açık yöntemlerle yapabilecek kolay bir iş ! Bunu biz
sizi geçmişten itibaren izleyerek gördük… Bunları demokrasi, özgürlük, insan hakları
gibi bizim dünyamıza yakışmayan fakat projelerimizi gerçekleşirmek için
kullandığımız söylemlerle gerçekleştirin.
Dördüncü konu ise, ülkenizde bizim tarafımızdan kültür yoluyla oluşturduğumuz para
için her şeyi yapabilen güzel kadınları, cinselliklerini ön plana çıkaracak şekilde, bize
karşı olan muhalefet parti milletvekillerine, ünlü yazarlara, ordu mensuplarına,
sporculara göndererek onları, ruhen, fizik olarak çökertin… Ayrıca onların hedefteki insanlarla çıplak resimlerini, eklemeler yaparak, iğrenç hale getirerek, yayınlayın ve
dünyaya rezil edin. Vatanseverliği, milliyetçliliği, ülkücülüğü, dürüstlüğü terör gibi
algılattırın… Bölücülüğü vatanseverlik gibi gösterecek uygulamalar sergilettirin!
Beşinci konu, yolsuzluğu, hukuksuzluğu, adaletsizliği, vicdansızlığı «ileri
demokrasi» safsatalarıyla zirveye çıkarın, devleti, devlet adamlarını, yargıçları
yozlaştırın.
Altıncı konu da, bizim dünya üzerinde yürüttüğümüz, ülkelerin psikolojik yolla ele
geçirilmesiyle ilgili kırk ayaklı projemiz içerisinde orduların yıpratılması konusu da var.
Yani size ilettiğimiz projelerin uygulanmasında engel çıkarabileceklerin başında olan
ordunuzun ve mensuplarının yıpratılması ve etkisizleştirilmeleri gerekecektir. Bunların
yanlarında bulunan, ilim adamlarını da siyaset önderlerini de çeşitli şekillerde
susturun. Milletin hatıra kaynaklarıyla, dini ve tarihi bağlarıyla da oynayın, okulları
satarak, kurumları kapatarak, ortadan kaldırın. Ülkenizde yaşayan insanları ruhen
yaşatacak moral unsurları ve bunların tarihi dayanaklarını süratle imha edin.
Çaktırmadan tarihi konakları ve ormanları yakın ! Rica halkı, ülkenizdeki
zenginliklerin ülkemize aktarılması yolunda atacağınız bütün bu adımlar için sizi
ilerde şükranla anacaktır.» demiş.
Kral Vıddırıvızık bu sözlerden sonra yardımcılarına : «Memleketimizi bölerek
parçalamak ve Rica ülkesi tarafından bize verilen görevleri harfiyen uygulamak bizim
için şeref olacak ! Federasyon ya da eyalet gibi söylemlerle halkı uyutarak yola
koyulmalıyız ! Bu sebeple derhal teröristlerle temasa geçin, gizli ve sürekli bir
işbirliği oluşturun…» şeklinde talimat vermiş… Kendinden çok emin bir şekilde
kendisine oy verenlere değil, kendisini ülkesinin başına getirenlere bir şükran borcu
olduğunu düşünmüş. Elindeki satırla masasının üzerinde bulunan büyük bir kabağı
önce ikiye, sonra dörde bölerek : «İşte bize verilen görev bu şekilde!» diye
uygulamalı bir açıklama yapmış. Orada bulunan 18 kişi bıyık altından gülümseyerek
ona «helal olsun sana, millet seninle gurur duyuyor… kahraman insan !» diye
tezahüratta bulunmuşlar. Kral Vıddırıvızık hepsini bölünen kabağın ortasında
bulunan çekirdekleri yemeğe çağırmış. Onlara: «Biliyorsunuz kabak çekirdeği E
vitamini bakından çok zengin bir yiyecek... Bu gece yataklarınıza güçlü birer erkek
olarak gireceksiniz.» demiş.
Kral Vıddırıvızık, ülkesinde kendisine karşı yapılacak saldırılardan, aleyhinde haber
yazan yazar ve gazetecilerden de oldukça korkuyormuş. Önce kendisini koruyacak
999 kişilik bir koruma ordusu tesis ettirmiş. 333’ünü dış geniş daireyi teşkil edecek
şekilde görevlendirmiş… Uzaktan koruma yapacak olan bu keskin nişancılar grubu
ise gerekirse yüksek evlerin çatılarına veya camilerin minarelere çıkmaları, oralarda
bulunan baca ve çömlek neler varsa içlerine girerek etrafı dikiz etmeleri öğütlenmiş.
Orta dairede bulunan 333 kişilik koruma ordusu da Kral Vıddırıvızık’ı öfkeli halkın ya
da köpeklerin saldırılarına karşı korunması için etten bir duvar oluşturulacak şekilde
yerleştirilmeleri emredilmiş. İç dairede bulunan 333 kişilik ekip de sırtları Kral <

  • Univers Univers
  • Ebooks Ebooks
  • Livres audio Livres audio
  • Presse Presse
  • Podcasts Podcasts
  • BD BD
  • Documents Documents